إِجْتَنِبُوا هَذِهِ الْقَاذُورَاتِ الَّتِي نَهَى اللهُ تَعَالَى عَنْهَا، فَمَنْ أَلَمَّ بِشَىْءٍ مِنْهَا فَلْيَسْتَتِرْ بِسَتْرِ اللهِ، وَلْيَتُبْ إِلَى اللهِ، فَإِنَّهُ مَنْ يُبْدِ لَنَا صَفْحَتَهُ نَقَمَ عَلَيْهِ كِتاَبُ اللهِ

“Allah’ın yasakladığı büyük günahların pisliklerinden kaçınınız. Şâyet kazâen biriniz o korkunç uçuruma düşerse Allah’ın Settâr ismine dayanarak fiilini halktan gizlesin, Cenâb-ı Hakk’a yönelerek ve af dileyerek o işin gizli kalmasını dilesin. Zirâ yaptığı şeyi bize açıkça ve safha safha anlatırsa, Kur’ân-ı Kerîm’in içerdiği gerekli had cezalarını-çaresiz-uygulamak zorunda kalırız.”

Peygamber Efendimiz Hazretleri’nin, Ashâb-ı kirâmdan Eslemî Hazretleri’ne zinâ haddi uygulayarak onu recm etmiş (taşlatmış) ve daha sonra ashâbı arasında ayağa kalkarak bu hadis-i şerîfi okumuştur. Hadîs şerhçileri, Peygamber Efendimiz Hazretleri’nin böyle davranmakla hikmet ve merhamet sahibi olduğunu ortaya koyduğunu rivâyet etmektedir.


Mehmed Ârif Bey, BİNBİR HADÎS-İ ŞERİF ŞERHİ (Prof. Dr. Selahattin Yıldırım), İstanbul: Dârülhadis, 2013, s. 62.