عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ؛ أَنَّ النَّبِىَّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: إِنَّ لِكُلِّ شَيْئٍ قَلْبًا، وَقَلْبُالْقُرْآنِ يٰسۤ. وَمَنْ قَرَأَ يٰسۤ كَتَبَ اللّٰهُ لَهُ بِقِرَائَتِهَا قِرَائَةَ الْقُرْآنِ عَشْرَ مَرَّاتٍ.[1]
Enes b. Malik (r.a.)’ten rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Her şeyin bir kalbi vardır. Kuran’ın kalbi de Yâsin’dir. Kim Yâsin’i okursa Allah ona bu okumasına karşılık Kur’anı on defa hatmetme sevabı verir.”
وَعَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ قَرَأَ الدُّخَانَ فِى لَيْلَةٍ أَصْبَحَ يَسْتَغْفِرُ لَهُ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ.[2]
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Duhan sûresini geceleyin okursa yetmiş melek ona istiğfar ederek sabahlar.”
HİKÂYE
Cafer anlatır: Fâsık bir komşum vardı, öldü. Rüyamda cennette olduğunu gördüm. Kendisine nasıl bir muameleye maruz kaldığını sordum. Affedildiğini söyledi. Fâsıklardan olduğu halde hangi ameliyle bu şerefe nâil olduğunu sordum. Bana:
“Ey Cafer! Kur’an ehli fâsık olmaz, değil mi?” dedi. Ben de:
“Ne okurdun?” dedim.
“Yâsin ve Duhan sûrelerini sık sık okuduğum için Allah Teâlâ beni cehennemden kurtardı, cennete koydu.” dedi.
O Kur’ân berekâtıyla, âmennâ ve saddeknâ!
Darîr Mustafa Efendi, 100 Hadis 100 Hikâye (Haz. Doç. Dr. Selahattin Yıldırım-Dr. Necdet Yılmaz), İstanbul: Dârülhadis, 2007, s. 101-102.
[1] Zayıftır. Hadis hakkında yaptığı değerlendirmesinde “Bu garib bir hadistir” diyen Tirmizî, sebebini şu şekilde açıklar: “Bu hadisi Sadece Humeyd b. Abdurrahman hadisi olarak biliyoruz. Bu babda Ebû Bekir (r.a.)’den de rivayet vardır. Ancak isnad açısından zayıftır.” Hadisin yer aldığı kaynaklar için bk. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 7; Beyhakî, Şuabü’l-Îmân, II, 480.
[2] Zayıftır. Hadis hakkında yaptığı değerlendirmesinde “Bu garib bir hadistir” diyen Tirmizî, sebebini şu şekilde açıklar: “Senedde yer alan Ömer b. Ebû Has’ame zayıf kabul edilmiş ve münkerü’l-hadis olarak tavsif edilmiştir.” Bk. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 8.