Eğitim-öğretimin müesseseleşme yolundaki ilk aşaması olarak Hz. Peygamber’in ashabıyla beraber başta Erkam b. Ebü’l-Erkam’ın evi olmak üzere ashaptan bazılarının evlerinde yaptığı toplantılar zikredilebilir. Bu evlerde Mekkeli müslümanlar bir araya gelerek Resûl-i Ekrem’in öğretmenliğinde O’nun ilk talebeleri olma şerefine nail olmuşlardı.
Mekke’den Medîne’ye hicret edildikten sonra bu faaliyetler biraz daha yaygınlaşıp çeşitlendi. Hz. Peygamber Medîne’ye gelmeden önce Mekkeli sahabelerden bazılarını öğretmen olarak buraya göndermişti. Medîne’de eğitim ve öğretim merkezi gibi kullanılan evlerin olduğu zikredilmektedir. Nitekim burada, Mahreme b. Nevfel, Es’ad b. Zürâre, Külsüm b. Hidm ve Sa’d b. Heyseme’nin evlerinin bu maksatla faaliyet gösterdiklerini biliyoruz. Bunlardan bilhassa Es’ad b. Zürâre’nin evi Hz. Peygamber’in Medîne’ye hicretinden önce en önemli bir eğitim merkezi konumundaydı ve Mus’ab b. Umeyr de Medîne’ye tebliğ için ilk geldiğinde bu evde öğretmenlik yapmıştı.
3. Asr-ı Saadet’te Hadîs Eğitimi
Bu dönemde henüz dinî bilgilerin birbirinden ayrıştırılmamış olması dolayısıyla sadece hadîs eğitimi veren müesseselerin mevcudiyetinden bahsetmemiz imkansızdır. Buna göre yukarıda eğitim-öğretim yeri olarak andığımız bazı şahıs evlerinin ve Suffe’nin aynı zamanda birer hadîs eğitim merkezi olduklarını söylemek mümkündür. Bu evlerde hadîs meclisleri kurulmuş ve buralarda ashap bizzat Peygamberimiz’den hadîs dinlemiştir. Hadîs meclislerinin bir kısmı ise dönemin mevcut mescitlerinde kurulmuş, burada halkalar oluşturularak Kur’an tilaveti ve dinî bilgilerin yanı sıra hadîs öğrenimi de yapılmıştır. Ashab-ı kirâm Hz. Peygamber’in mübarek ağzından duydukları hadisleri daha sonraki nesillere aktarmak için büyük çaba sarf etmiş, bu işi bir ibadet olarak kabul ederek tebliğ için gittikleri değişik bölgelere yaymışlardır.
Hz. Peygamber zamanında Medîne’de mevcut olan eğitim merkezlerinden en önemlisi hiç şüphe yok ki, Suffe’dir. Burada ya Hz. Peygamber’in bizzat kendisi veya Ubâde b. es-Sâmit ve Abdullah b. Saîd b. el-Âs gibi görevlendirdiği bazı şahıslar öğretmenlik yapmışlardır. Zaman zaman iştirak edenlerin sayıları dört yüzü bulan bu eğitim-öğretim merkezinde başta Ebû Hüreyre olmak üzere Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Mes’ûd, Sâlim b. Mâkil, Abdullah b. Hâris ve Vâbise b. Ma’bed gibi âlim ve bilgin kimselerin bulunmasından dolayı, ilk dârülkurrâ, ilk dârülhadîs, ilk medrese gibi isimlerle anılması da mümkündür.
“Osmanlı İlim Geleneğinde İstanbul Dârülhadisleri ve Müderrisleri”, Prof. Dr. Selahattin YILDIRIM Prof. Dr. Cihan OKUYUCU, İstanbul, 2021, s. 15-17.