Yerleşim Yeri: İstanbul/Şeyh Vefa Türbesi yakınında

Kurucusu: III. Mehmed

Mimarı:

Yapılış Tarihi: Yaklaşık 1003/1595 tarihinden önce

Pâyesi: 60 akçe üstü

Tanıtımı: Kurucusu III. Mehmed’dir. 974/1567’de doğup, 1012/1603’de vefat etmiştir. Türbesi Ayasofya Camii avlusundadır. Adlî mahlası ile şiirleri vardır. Medine‘de bir medrese ve bir mescidi vardır. İstanbul‘da Şeyh Vefa türbesi yakınında babası Sultan III. Murad’ın ruhu için bir Dârülhadîs yaptırtmıştı. Babası III. Murad’ın ruhu için Şeyh Vefa türbesi kurbünde inşa ettirmiştir. Dârülhadis, “Hakaniye” diye tanınmaktadır. XVI. Asrın sonlarında inşa edilen bu binadan bugün hiçbir eser mevcut değildir. pâye bakımından 1006/1597-1598’de altmış üstü bir medrese idi. Mustafa Efendi’ye yevmî 100 akçe veriliyordu.[1]

Müderrisleri:

  1. Katibzâde Zeynülabidin Efendi (İlk müderrisi) (1003-5/1594-97 arası); Babasının veziriazam Mehmed Paşa’nın katibi olması dolayısıyla Katibzâde diye anılan bu zat, Abdülgani Efendi‘den mülazemetle bazı medreselerde müderrislik yapmış, Ramazan 1000/Haziran-Temmuz 1592 tarihinde Ahizâde Efendi yerine Üsküdar Valide Sultan Medresesi’ne tayin edilmişti. Muharrem 1003/Eylül-Ekim 1594 tarihinde yeni kurulan Hakaniye Darülhadisi‘ne tayin edilmiş, Cemaziyelahir 1005/Ocak-Şubat 1597 tarihinde Mekke kadılığına atanmış, yerine Ebu’l-Meyamin Mustafa Efendi getirilmiş, Şaban 1006/Mart 1598 tarihinde bu vazifesinden azledilmiş, 1010/1601 tarihinde de Süleymaniye Darülhadisi‘ne tayin edilmiş, kendisine günlük 300 akçe ve 10 mülazım verilmişti. Buradaki görevine devam ederken Ramazan 1011/Şubat-Mart 1603 tarihinde vefat etmiş, Şeyh Vefa Camii avlusuna defnedilmiş, yerine de Sarı Hoca Mehmed Efendi tayin edilmişti.[2]
  2. Ebu’l-Meyamin Mustafa Efendi (ö. 1006/1598) (1005-6/1597-98 arası) (100 akçe ile); 953/1546-47 tarihinde dünyaya gelmiş olan bu zat, mülazemet aldıktan sonra bazı yerlerde müderrisliklerde bulunmuş, Cemaziyelahir 1002/Mart 1574 tarihinde Nakib Yahya Efendi yerine Süleymaniye’den birine tayin edilmiş, Cemaziyelahir 1004/Şubat 1596 tarihinde Esad Efendi yerine Süleymaniye Darülhadisi‘ne, Cemaziyelahir 1005/Ocak-Şubat 1597 tarihinde Katibzâde yerine Hakaniye-i Vefa‘da müderris olup, yerine Memikzâde getirilmişti. 11 Receb 1006/17 Şubat 1598 tarihinde İstanbul Safiye Sultan Medresesi’ne ilk müderris olarak tayin edilmiş, yerine Katibzâde tayin edilmişti. Daha sonra kadılık ve şeyhülislamlık makamlarında bulunmuş, 22 Receb 1015/23 Kasım 1606 tarihinde Perşembe günü vefat etmişti. Fatih‘teki evi karşısında yapılmış camii avlusuna defnedilmişti. (Eserleri; İmtihan Risalesi, Fıkıhta Eşbah ve Nezair’e Talikat).[3]
  3. Memikzâde Mehmed Efendi (1006-8/1600); Aslen Amasyalı olan bu zat, bazı medreselerde müderrislik yapmış, Cemaziyelevvel 1003/Ocak-Şubat 1595 tarihinde Abdülvehhab Efendi yerine Süleymaniye’den birine tayin edilmiş, Cemaziyelahir 1005/Ocak-Şubat 1597 tarihinde Ebu’l-Meyamin yerine Süleymaniye Darülhadisi‘ne tayin edilmiş, Receb 1006/Şubat 1598 tarihinde Hankâh-i Vefa‘da müderris olmuş, yeri Kara Abdurrahman Efendi‘ye verilmişti. Receb 1008/Ocak-Şubat 1600 tarihinde Valide-i Cedide Medresesi’ne müderris olmuş, Zilkade 1009/Mayıs 1601 tarihinde vefat etmiş, kayın pederi Nişancı Mehmed Paşa Camii avlusuna defnedilmişti.[4]
  4. Seyfizâde Vahvahak Ahmed Efendi (ö. 1022/1613) (1008-9/1601 arası); 970/1563 tarihinde dünyaya gelen bu zat, 1003/1595 tarihinde Süleymaniye medreselerinden birine, Receb 1008/Ocak-Şubat 1600 tarihinde Memikzâde yerine Hakaniye-i Vefa Medresesi’ne tayin edilmişti. Zilkade 1009/Mayıs 1601 tarihinde Valide-i Cedide Medresesi’nde müderris olan bu zatın yerine Hoca Sadeddinzâde Abdulaziz Efendi getirilmişti. Daha sonra bazı kadılıklarda bulunan bu zat, 1022/1613 tarihinde vefat etmişti. İstanbul Fatih‘te Çivizâde’ye ve bitişik köşede babasının türbesinde defnedilmişti.[5]
  5. Hoca Sadeddinzâde Abdülaziz Efendi (ö. 1027/1618) (1009-10/1602 arası); Hoca Sadeddin Efendi’nin 4. Oğlu olan bu zat 17 Rebiülahir 983/26 Temmuz 1575 tarihinde dünyaya gelmiş, babasından mülazemetle bazı medreselerde müderris olmuş, Cemaziyelevvel 1007/Aralık 1598 tarihinde Muzaffer Efendi yerine Süleymaniye’den birinci medreseye tayin edilmiş, Zilkade 1008/Mayıs-Haziran 1600 tarihinde Kara Abdurrahman yerine Süleymaniye Darülhadisi ve Zilkade 1009/Mayıs 1601 tarihinde Hakaniye-i Vefa‘da müderris olmuş, yeri Mustafa b. Bali Efendi’ye verilmişti. Şaban 1010/Şubat 1602 tarihinde Bostanzâde Mehemd Efendi yerine Bursa kadısı olmuş, yeri Azmizâde Efendi‘ye verilmişti. Bundan sonra yine bazı yerlerde kadılık ve sadrazamlıkta bulunmuş, 17 Zilhicce 1027/5 Aralık 1618 tarihinde vefat etmişti. Eyyub‘da babasının yanında defnedilmişti. Türkçe, Arapça ve Farsça şiirleri vardır.[6]
  6. Azmizâde Mustafa Efendi (1010-11/1603 arası); 27 Şaban 977/4 Şubat 1570 Berat Gecesi’nde dünyaya gelen bu zat, eğitimini tamamladıktan sonra bazı medreselerde müderrislik yapmış, Zilhicce 1008/Haziran-Temmuz 1599 tarihinde Süleymaniye Medresesi’ne tayin edilmiş, Şaban 1010/Ocak-Şubat 1602 tarihinde Hocazâde Abdulaziz Efendi yerine Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’nde müderris olmuştu. Daha sonra bazı kadılıklarda bulunan bu zat, Receb 1011/Aralık-Ocak 1602-03 tarihinde Şam kadısı olmuş, daha sonra yine bazı kadılıklarda bulunup sadrazam olmuş, Rebiülahir 1037/Aralık-Ocak 1627-28 tarihinde Rumeli sadrazamlığına getirilmiş, Receb 1040/Şubat 1631 tarihinde Hısım Yanya Efendi yerine Süleymaniye Darülhadisi müderrisi olmuştu. Aynı yılın 26 Şaban/30 Mart 1631 tarihinde vefat etmiş, evinin karşısında tamir ettirdiği mektebin avlusuna defnedilmişti. (Eserleri; Netayicü’l-Efkar, Haşiye ala Şerhi’l-Menar (Fıkıh üsulü), Haşiye ala Düreri’l-Hükkam (fıkıh), Divanu’l-İşa, Haşiye ala Hidaye li’l-Merginanî, Muğni’l-Lebib şerhi, Tefsir-i Şerîf’e müteallik ta’likat, Miftah şerhlerine talikat, Sakiname; Babasının Mihr ü Müşteri Tercümesi’nin tamamlamak için 200 beyit kadar devam etmişse de tamamlayamamıştı).[7]
  7. Nefeszâde Mustafa Efendi (ö. 1011/1603) (1011’de müderrislik yaptı); Amasya‘da dünyaya gelen bu zat, Hacı Nefes isimli bir zatın oğludur. Eğitimini tamamladıktan sonra Ebussuud Efendi‘den mülazemetle bazı medreselerde müderrislik yapmış, 40 akçe ile Bursa Kazzazhane Medresesi’nden ayrılmış, Şevval 1000/Temmuz-Ağustos 1592 tarihinde Kapudan Ali Paşa Medresesi’ne tayin edilmiş, Şevval 1004/Haziran 1596 tarihinde Yeni Ali Paşa Medresesi’ne, Muharrem 1005/Ağustos-Eylül 1596 tarihinde Eyyub, Cemaziyelevvel 1008/Kasım-Aralık 1599 tarihinde Sahn-ı Seman medreselerinden birine, Muharrem 1010/Temmuz 1601 tarihinde Sultan Selim-i Kadim Medresesi’ne müderris olmuş, aynı yıl içinde Azmizâde Efendi yerine Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’ne tayin edilmişti. 11 Zilkade 1011/Nisan-Mayıs 1603 tarihinde vefat etmiş, Emir Buharî Tekkesi yakınına defnedilmişti. Tefsire dair bir risalesi bulunmaktadır.[8]
  8. Sarı Hoca Mehmed Efendi (1011-12/1603 arası); Aslen Amasya‘lı olan bu zat eğitimini aldıktan sonra 40 akçe ile medreseden mezun olmuş, 995/1587 tarihinde İstanbul İbrahim Paşay-ı Atik Medresesi’ne tayin edilmiş, 1002/1594 tarihinde Siyavuş Paşa Sultanîsi’ne, 1004/1596 tarihinde Süleymaniye’den birine, 1007/1599 tarihinde Şeyhzâde Medresesi’ne, 1008/1600 tarihinde Süleymaniye medreselerinden 4. Medreseye müderris olmuş, Ramazan 1011/Şubat-Mart 1603 tarihinde Süleymaniye Darülhadîs müderrisi olmuş, Zilkade 1011/Nisan-Mayıs 1603 tarihinde Nefeszâde yerine Hakaniye-i Vefa‘ya müderris olup, yeri Ahizâde Efendi’ye verilmişti. Cemaziyelahir 1012/1603 tarihinde Vahvahak yerine Atik Valide Medresesi’ne müderris olarak tayin edilmiş, yerine de Ahizâde Hüseyin Efendi tayin edilmişti. Bundan sonra kadılığa tayin edilmiş, birçok yerlerde kadılık yapmış ve Zilhicce 1026/1617 tarihinde vefat etmişti.[9]
  9. Şeyhülislam Ahizâde Hüseyin Efendi (1012/1603-4); Ahizâde Mehmed Efendi‘nin oğlu olan bu zat, Cemaziyelevvel 980/Eylül 1572 tarihinde dünyaya gelmiş, 997/1588-89 tarihinde mülazemetle 998/1589-90 tarihinde ilk defa günlük 40 akçe ile İstanbul Papaszâde Medresesi müderrisi olmuş, 999/1590-91 tarihinde bu vazifeden ayrılarak yeri Kadrî Çelebî’ye verilmişti. 1000/1591 tarihinde İstanbul Osman Paşa, 1001/1593 tarihinde Yeni Ali Paşa, 1004/1596 tarihinde İsmihan Sultan, 1008/1599 tarihinde Semaniye’den birine, 1009/1602 tarihinde Şehzâde, 1010/1602 tarihinde Süleymaniye’den birine, Zilkade 1011/Nisan-Mayıs 1603 tarihinde Sarı Hoca yerine Süleymaniye Darülhadisi müderrisi olmuş, Cemaziyelahir 1012/Ekim 1603 tarihinde Sarı Hoca yerine Hakaniye-i Vefa müderrisi olmuş, yerine Muteaccim Efendi getirilmişti. Aynı yılın sonunda/Mayıs 1604 tarihinde yine Sarı Hoca yerine Atik Valide Medresesi’ne müderris olarak tayin edilmiş, yerine de Vahyizâde getirilmişti. Daha sonra kadılık, sadrazamlık ve şeyhülislamlık makamlarında da bulunan bu zat, Receb 1043/Ocak 1634 tarihinde azledilerek aynı yılın Receb/Ocak ayında Küçük Çekmece sahillerinde şehit edilerek oraya defnedilmişti. Hudayî mahlasıyla şiirler yazan bu zatın, İstanbul Balat semtinde kiliseden çevirdiği bir mescidi ve evi karşısında Çukur Medrese diye bilinen medresesi de vardı.[10]
  10. Vahyizâde Abdullah b. Mustafa (1013-14/1605 arası); Dayısından eğitimini aldıktan sonra Valide müderrisi olmuş iken Molla Ahmed Efendi‘ye muid ve 987 sonları/1580 başlarında mülazim oldu. Sonra 40 akçe ile Zeynî Çelebî Medresesi’nden ma’zûl iken Cemaziyelahir 1003/Şubat-Mart 1595 tarihinde Mustafa Paşa Medresesi’ne tayin edilmişti. Daha sonra bazı medreselerde de müderrislik yapmış, Zilkade 1011/Nisan-Mayıs 1603 tarihinde Süleymaniye medresesi, Safer 1013/1604 tarihinde Yavuz Efendi yerine Süleymaniye Darülhadisi müderrisliğine tayin edilmiş, aynı yılın Cemaziyelevvel/Ekim ayında Ahizâde Hüseyin Efendi yerine Hakaniye-i Vefa‘ya müderris olup, yerine Ali Çelebîzâde gelmişti. Rebiülevvel 1014/Temmuz-Ağustos 1605 tarihinde Halep kadısı olmuş, 1015/1606 tarihinde Medine kadılığına, Zilkade 1015/1607 tarihinde azledilmiş, bu sırada da vefat etmişti. Baki mezarlığına defnedilen bu zatın Hilmî mahlasıyla yazdığı şiirleri ve müretteb divanı vardır.[11]
  11. Hidayetullah Efendi (1039/1630) (1014-16/1608 arası); Aslen Alanyalı olan bu zat, Karaçelebizâde Efendi’den mülazemet almış, bazı medreselerde müderrisliklerde bulunmuş, 40 akçelik medreseden ma’zûl olmuş, daha sonra 1004/1596 tarihinde Hayreddin Paşa Medresesi’ne tayin edilmiş, bundan sonra da bazı medreselerde de görev yapmış, 1012/1604 tarihinde Edirne Selimiye Medresesi’ne tayin edilmiş, 1013/1604 tarihinde Kudüs kadılığına tayin edilmişse de bu vazifeyi kabul etmemiş, Rebiülevvel 1014/Temmuz-Ağustos 1605 tarihinde Vahyizâde yerine Hakaniyey-i Vefa Darülhadisi’nde müderris olmuştu. Zilkade 1016/Şubat-Mart 1608 tarihinde Haleb kadılığına getirilmiş, yerine de Nevalizâde Efendi tayin edilmişti. Daha sonra da bazı kadılıklarda bulunan bu zat, 1039/1630 tarihinde vefat etmişti. (Eserleri; Haşiye ala Tefsiri’l-Kadı Beyzavî, Haşiye ale’l-Hidaye, Haşiye ale’t-Telvih, Haşiye ale’d-Dürer ve’l-Gurer, Haşiye ale’l-Miftah, Haşiye ale’l-Feraiz).[12]
  12. Nevalizâde Sadi Çelebî (ö. 1042/1632) (1016-19/1610 arası); Nevalî Efendi’nin ikinci oğlu olan ve ismi Sadeddin olan bu zat, 984/1576 tarihinde dünyaya gelmiş, Hoca Sadeddin Efendi’den mülazemet alarak bazı medreselerde müderrisliklerde bulunmuştu. 1015/1606 tarihinde Üsküdar Validesi’ne, Zilkade 1016/Şubat-Mart 1608 tarihinde Hidayet Efendi yerine Hakaniye-i Vefa müderrisi olmuş, Cemaziyelevvel 1019/Temmuz-Ağustos 1610 tarihinde Üsküdar kadısı olmuş, yeri Sinanzâde Mehmed Efendi‘ye verilmişti. Daha sonra bazı kadılıklarda da bulunan bu zat, 1042/1632 tarihinde vefat etmişti. Edirnekapısı dışında defnedilmişti. Risaleleri ve talikatı vardır.[13]
  13. Sinanzâde Mehmed Efendi (ö. 1027/1618) (1019-21/1612 arası); Ümmî Sinan Efendi’nin oğlu olan bu zat, babasından eğitimini tamamladıktan sonra Şeyhülislam Zekeriya Efendi’den mülazemetle 40 akçelik medreseden mezun olmuş, 1008/1599-1600 tarihinde Topkapı Ahmed Paşa Medresesi müderrisi olmuş, daha sonra bazı medreselerde de görev yapmıştı. 1017/1609 tarihinde Eyyub Medresesi, Cemaziyelevvel 1019/Temmuz 1610 tarihinde Nevalizâde Sadi Çelebî yerine Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’ne tayin edilmişti. Cemaziyelahir 1021/Ağustos 1612 tarihinde Medine kadılığına tayin edilmiş, yerine Muhteşem Rıdvan getirilmişti. Daha sonra da bazı yerlerde kadılıklarda bulunan bu zat, 1027/1618 tarihinde vefat etmişti.[14]
  14. Muhteşem Rıdvan (ö. 1032/1622) (1021-22/1613 arası); Selanik civarındaki Toyran kasabasında dünyaya gelen bu zat, eğitimini tamamladıktan sonra Salih Molla Efendi‘den mülazemet alarak 40 akçeyle mezun olmuş, Rebiülevvel 1010/1601 tarihinde Nişancı Mehmed Paşa Medresesi müderrisi olmuştu. Daha sonra bazı medreselerde de müderrislik yapan bu zat, 1020/1611 tarihinde Üsküdar Validesi, Cemaziyelahir 1021/Ağustos 1612 tarihinde Sinanzâde yerine Hakaniyey-i Vefa Darülhadisi müderrisi olmuş, Cemaziyelahir 1022/Temmuz-Ağustos 1613 tarihinde Selanik kadılığına tayin edilmişti. Bundan sonra yine kadılıklarda bulunan bu zat, 1032/1622 tarihinde İskenderiye‘de vefat etmişti.[15]
  15. Çavuşzâde (Minkarî Efendi’den önce tayin edildi); Minkarî Ömer Efendi‘den önce Hakaniye-i Vefa‘da müderrislik yapmıştı.[16]
  16. Minkarî Ömer Efendi (ö. 1034/1624) (1026-27/1618 arası); Eğitimini tamamladıktan sonra Karaçelebizâde Hüsameddin Efendi’den mülazemetle 40 akçeli medreseden mezun olmuş, 1013/1604 tarihinde Yusuf Paşa Medresesi müderrisi olmuş, bundan sonra da bazı medreselerde görev yapmış, 1025/1616 tarihinde Eyyub Medresesi’ne müderris olarak tayin edilmiş, Muharrem 1026/Ocak 1617 tarihinde Çavuşzâde yerine Hakaniye-i Vefa‘ya müderris olmuş, Muharrem 1027/Ocak 1618 tarihinde bu görevinden azledilmiş, yerine Arab Hoca getirilmişti. Daha sonra Kudüs ve Mekke kadılıklarında da bulunmuş, 1034/1624 tarihinde vefat etmişti.[17]
  17. Arab Hoca Mehmed Efendi (ö. 1032/1623) (1027’de); Eğitimini tamamladıktan sonra Hocazâde Mehmed Efendi‘den mülazemetle 40 akçeli medreseden mezun olmuş, 1012/1604 tarihinde Beşiktaş Hayreddin Paşa Medresesi’nde müderris olmuş, daha sonra da bazı medreselerde görev yapmış, Cemaziyelevvel 1025/Mayıs 1616 tarihinde Şehzâde Medresesi, Rebiülevvel 1027/Mart 1618 tarihinde Minkarî Ömer Efendi yerine Hakaniye-i Vefa‘ya müderris olmuştu. Aynı yılın Zilhicce/Kasım ayında Süleymaniye Medresesi müderrisi olan bu zat, daha sonra da bazı kadılıklarda bulunmuş, 1032/1623 tarihinde de vefat etmişti.[18]
  18. Karaçelebizâde Abdulaziz Efendi (ö. 1068/1658) (Hüsamzâde’den önce görev yaptı); Hüsameddin Efendi’nin oğlu olan bu zat, 1000/1591-92 tarihinde dünyaya gelmişti. Eğitimini tamamladıktan sonra bazı medreselerde müderrisliklerde bulunmuş, daha sonra Hüsamzâde’den önce Hakaniye-i Vefa‘da görev yapmış, sonra da İstanbul ve Sakız kadısı olmuş, sonra da Rumeli sadrazamı ve şeyhülislam olmuştu. Daha sonra tekrar Sakız kadılığına tayin edilen bu zat, bu görevden azledildikten sonra Gelibolu‘ya yerleşmiş, burada iken 1068/1658 tarihinde vefat etmişti. (Eserleri; Siyer-i Kazerunî Tercemesi, Türkçe Siyer, Hilyetü’l-Enbiya, Tarih-i Mir’atu’s-Safa, Süleymanname (Hoca Tarihi’ne Zeyl), 1068/1658’e kadar Ravzatu’l-Ebrar’a Zeyl, Kafî (fıkıh)).[19]
  19. Hüsamzâde Mustafa b. Hüseyin Efendi (ö. 1035/1626) (1033’te); Eğitimini tamamladıktan sonra Şeyhülislam Şeyhî Efendi’den mülazemet alarak 40 akçeli bir medreseden mezun olmuş, 1019/1610 tarihinde Beşiktaş Sinan Paşa Medresesi ve daha sonra da bazı medreselerde müderrisliklerde bulunmuş, 1032/1622 tarihinde Eyyub Medresesi’ne tayin edilmiş, aynı yılın Şaban/Haziran 1623 tarihinde Karaçelebizâde yerine Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’ne tayin edilmiş, aynı sene içinde Zilhicce/Eylül-Ekim ayında Süleymaniye medreselerinden birine getirilmişti. 1035/1626 tarihinde de vefat etmişti.[20]
  20. Hacı Mehmedzâde (Menteşzâde‘den önce görev yaptı); Menteşzâde İbrahim Efendi‘den önce Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’nde görev yapmıştır.[21]
  21. Menteşzâde İbrahim Efendi (1033-34/1624 arası); Hace Efendi‘den mülazemetle bazı medreselerde müderrislik yapmış olan bu zat, Receb 1028/Haziran-Temmuz 1619 tarihinde Hocazâde Efendi yerine Sahn-ı Seman medresesi’ne müderris olmuş, Muharrem 1029/Aralık 1619 tarihinde de bu görevinden azledilmişti. Safer 1030/Ocak 1621 tarihinde Abdülgani Efendi yerine Edirne Darülhadisi’ne tayin edilmişti. Zilhicce 1032/Ekim 1623 tarihinde Mustafa Efendi mahdumu Mahmud Çelebî yerine Kalenderhane Medresesi müderrisi olmuş, yerine de Kevakibizâde getirilmişti. Muharrem 1033/Kasım 1623 tarihinde Eyyub Medresesi, aynı yılın Cemaziyelahir/Mart-Nisan 1624 tarihinde Hacı Mehmedzâde yerine Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’nde görev yapmıştı. Safer 1034/Aralık 1624 tarihinde bu görevinden azledilmiş, Cemaziyelahir 1035/Mart 1626 tarihinde Süleymaniye müderrisi olmuş, aynı yılın Zilkade/Temmuz-Ağustos ayında vefat etmişti.[22]
  22. Yaverizâde Efendi (Zağralı Hace Efendi‘den önce görev yaptı); Zağralı Hace Mehmed Efendi‘den önce Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’nde görev yapmıştı.[23]
  23. Zağralı Hace Efendi (ö. 1037/1627) (1036-37/1627 arası); Eğitimini tamamladıktan sonra Karaçelebizâde’den mülazemet almış, bazı medreselerde müderrislik yaptıktan sonra 40 akçe ile mezun olmuş, 1025/1616 tarihinde Osman Paşa Medresesi’ne müderris olmuş, Daha sonra birçok medreselerde görev yapmış, 1033/1624 tarihinde Kalenderhane 60’lısı, Receb 1036/Mart-Nisan 1627 tarihinde Yaverizâde Efendi yerine Hakaniye-i Vefa Darülhadisi’ne müderris olmuş, Rebiülevvel 1037/Aralık 1627 tarihinde ise vefat etmiş, yerine Kemal Efendi mahdumu getirilmişti.[24]
  24. Kemal Efendi mahdumu (1037/1627’den itibaren göreve başladı); 1037/1627 tarihinde Hakaniye-i Vefa Medresesi’nde müderris olan bu zat, Zağralı Hace Mehmed Efendi‘den görevi devralmıştı.[25]
  25. Osman Efendi; Osman Efendi 1206/1792 tarihli kayda göre Hakaniye Darülhadisi’nde muhaddis olarak görev yapmaktaydı.[26]

Bu yazı Dârülhadis Araştırma Projeleri kapsamında yayın hazırlıkları halen devam etmekte olan “Osmanlı İlim Geleneğinde İstanbul Dârülhadisleri ve Müderrisleri” başlıklı çalışmadan alınmıştır.

[1] Ali Yardım, “Darülhadis”, DİA, VIII, 531; Ahmet Gül, a.g.e., s. 187; Ali Yardım, a.g.e., s. 99; Cahit Baltacı, Osmanlı Medreseleri, s. 880; Cahid Baltacı “Dârülhadisler”, s. 39.

[2] Ataî, a.g.e., II, 457; Ahmet Gül, a.g.e., s. 175.

[3] Ataî, a.g.e., II, 511-513; İlmiye Salnamesi, s. 432; Ahmet Gül, a.g.e., s. 174.

[4] Ataî, a.g.e., II, 569-570; Ahmet Gül, a.g.e., s. 174.

[5] Ataî, a.g.e., II, 569-570; Ahmet Gül, a.g.e., s. 188.

[6] Ataî, a.g.e., II, 629-630; Ahmet Gül, a.g.e., s. 175.

[7] Ataî, a.g.e., II, 739-740; Zirikli, a.g.e., VIII, 143; Ahmet Gül, a.g.e., s. 181.

[8] Ataî, a.g.e., II, 458-459; Ahmet Gül, a.g.e., s. 188.

[9] Ataî, a.g.e., II, 618-619; Ahmet Gül, a.g.e., s. 176.

[10] Ataî, a.g.e., II, 755-756; Ahmet Gül, a.g.e., s. 176.

[11] Ataî, a.g.e., II, 515-516; Ahmet Gül, a.g.e., s. 177.

[12] Ataî, a.g.e., II, 727-728; Ahmet Gül, a.g.e., s. 188-189.

[13] Ataî, a.g.e., II, 748-749; Ahmet Gül, a.g.e., s. 189.

[14] Ataî, a.g.e., II, 627; Ahmet Gül, a.g.e., s. 189.

[15] Ataî, a.g.e., II, 666-667; Ahmet Gül, a.g.e., s. 189.

[16] Ahmet Gül, a.g.e., s. 190.

[17] Ataî, a.g.e., II, 692-693; Ahmet Gül, a.g.e., s. 190.

[18] Ataî, a.g.e., II, 670; Ahmet Gül, a.g.e., s. 190.

[19] Mehmed Süreyya, a.g.e., III, 339; Ahmet Gül, a.g.e., s. 190.

[20] Ataî, a.g.e., II, 697; Ahmet Gül, a.g.e., s. 191.

[21] Ahmet Gül, a.g.e., s. 191.

[22] Ataî, a.g.e., II, 705-706; Ahmet Gül, a.g.e., s. 167, 191.

[23] Ahmet Gül, a.g.e., s. 191.

[24] Ataî, a.g.e., II, 709; Ahmet Gül, a.g.e., s. 191.

[25] Ahmet Gül, a.g.e., s. 191.

[26] Galitekin, a.g.e., s. 612.