Yerleşim Yeri: İstanbul/Çarşamba; Çilekeş ile Çulhalar sokakları köşesinde/Çarşambapazarı
Kurucusu: III. Murad devri darüssaade ağalarından Habeşî Mehmed Ağa (999/1591)
Mimarı: Mimar Davud Ağa
Yapılış Tarihi: 993/1585
Pâyesi:
Tanıtımı: Kurucusu III. Murad devri dârusseade ağalarından Habeşî Mehmed Ağa‘dır. Saraydan yetişerek ak ağalığa, oradan da 990/1582’de bütün saray ağalıklarının üstünde olan dârusseade ağalığına yükselmiş ve böylece saray teşkilatında sedaret ve meşihattân sonra üçüncü sırayı işgal etmiştir. Büyük ağa da denilen dârusseade ağalığına padişah vakıfları nazırlığı ve Kanunî Sultan Süleyman zamanında da Harameyn evkafı nazırlığı da ilave edilmişti. Bütün bu işler için de Çarşamba günü divan kurulması kararlaştırılmıştı. Mehmed Ağa 999/1590-91 tarihinde vefat etti. Fatih Çarşamba’daki türbesinde yatmaktadır. Mehmed Ağa’nın Çarşamba’da Çilekeş ve Çulhalar sokakları köşesinde camii, Dârülhadisi, çifte hamamı, Halvetiye tekkesi, çeşmesi, Divanyolu‘nda Hoca Rüstem Mescidi karşısında bir medresesi, mektebi, sebili, Parmakkapı‘da sebili ve Üsküdar‘da iki mescidi vardır. Bu Dârülhadîs Ramazan 993/Ağustos-Eylül-1585 tarihinde Mimar Sinan tarafından tamamlanmıştır. Kitabesine göre cami de aynı yıl tamamlanmıştır. Toplam on odadan oluşan bu Dârülhadis, cami avlusunun dışında ve sağ kıble köşesinin karşısındadır. 1792 tarihinde on oda şeklinde görülen bu dârülhadisin 1914’te de ayakta olduğu gözlemlenmektedir. 1918 tarihinde ise muhacirlerin barınağı haline gelmişti. Günümüzde harap halde bulunan Dârülhadisin enkazının bir kısmı odun deposu haline gelmiştir.[1] Bazı kaynaklarda da tamamen kaybolduğu ve günümüze kadar ulaşmadığı bilgileri bulunmaktadır.[2]
Bu Dârülhadisin çeşitli zamanlarda tamiratının yapıldığına dair kayıtlar bulunmaktadır. Şöyle ki 1891 tarihinde Evkaf Nezareti’nce tamirine teşebbüs edilmişse de bir sonuca ulaşılamamıştı. 1894 depreminden iki sene sonra yapılan keşif sonucunda 19239 kuruş masrafla ise tamir edilmişti.[3]
Müderrisleri:
- Yayabaşızâde Şeyh Hızır Efendi (1005/1596); Yeniçeri ocağından çıkarak mülazemetle Halvetî şeyhi Vişne Efendi‘ye intisap edip Yeniçeri ocağındaki Orta Mescid’de kürsü vaizi olmuştu. 988/1580 tarihinde Üsküdar‘da Şemsi Paşa Camii, Darülhadisi ve Hankâhı tamamlanınca ilk olarak bu darülhadise muhaddis, zaviyeye de şeyh olmuştu. 993/1585 tarihinde Mehmed Ağa Camii, zaviye ve Darülhadisi tamamlandığında da buranın ilk muhaddisi olmuştu. Sultan III. Mehmed’le birlikte Eğri seferine de katılmıştı. 28 Rebiülevvel 1005/21 Kasım 1596 tarihinde Karadeniz‘deki bir savaşta şehit düşmüştü. Naşı İstanbul‘a getirilirken Tatarpazarı‘na gelince Dülbendzâde Camii avlusuna defnedilmişti.[4]
- Şeyhülislam Debbağzâde Muhammed (el-Mevlâ Muhammed b. Şeyh Mahmud b. Ahmed) (ö. 1114) (1068-1069 arası); İstanbul‘da doğdu. Babası debbağ olduğu için Debbağzâde diye meşhur olmuştu. İlim tahsili yaşına geldiğinde tahsiline başlamış ve ilimle meşgul olmuştur. 1057’de Kara Çelebizâde Mahmud Efendi’nin ikinci defa Rumeli sadrazamlığına tayin edilmesi üzerine onunla birlikte gitmiş ve kendisinde uzun süre ders almıştır. Medrese tahsilini bitirdikten sonra 1067’de Ahmed Paşa Medresesi’ne, 1068’de Mehmed Ağa Darülhadisi‘ne, 1069’da Gazi Abdülhalim Medresesi’ne, 1070’de Hüsrev Kethüda Medresesi’nin ilk kısmına, 1071’de Sekban Ali Medresesi’ne, 1072’de Mekke ve Medine evkaf müfettişliğine tayin edildi. Aynı yıl içinde Koca Mustafa Paşa Medresesi’ne, 1073’te Gazanfer Ağa Medresesi’ne, 1074’te Sahn medreselerinden birine, 1075’te Şehzâde Medresesi’ne, 1076’da Süleymaniye medreselerinden birine, aynı yılda Süleymaniye Darülhadîs hocalığına tayin edildi. 1076’da Şam şerefancam kadılığına atandı, 1079’da azledildi. 1081’de Edirne kadılığına, 1085’te İstanbul kadılığına atandı ve 1086’da azledildi. 1090’da Anadolu sadrazamlığına tayin edildi. 1092’de uzlete çekildi. Aynı yıl İnegöl Bursa ve Lefke kazalarının gelirleri verildi. 1094’te Rumeli sadrazamlığı pâyesi verildi. 1098’de bilfiil Rumeli sadrazamlığına tayin edildi ve Şeyhülislam Ankaravi Muhammed Efendi’nin vefatı üzerine Şeyhülislamlık makamına getirildi. 1099’da ikinci defa şeyhülislamlık makamına tayin edildi. 1101’de Üsküdar arpalığına tayin edildi. 1114’te Konya kadılığına tayin edildi ve aynı yılda vefat eti. Bu zat birçok İslami ilimleri iyi biliyor, güzel ahlaka sahip idi. Kendisini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmazdı. Bazı haşiyeleri vardır. İnsan haklarından dikkatle kaçınırdı. Bir de medrese yaptırmıştır.[5]
- İsmetî Hısmı Mehmed Efendi (ö. 1091/1680) (1069-1070/1659 arası); Şeyhî Efendi’nin oğludur. Büluğ çağına geldikten sonra ilim tahsiline başlamıştır. Ulemadan birinden ders almıştır. Resmî medreselerde okuyarak medrese tahsilini tamamlamıştır. 1060 tarihinde yeni yapılmış olan İsa Bey Medresesi’ne hoca olarak tayin edilmiştir. 1069 tarihinde Mehmed Ağa darülhadisine tayin edildi. 1070’te Şahkulu Medresesi’ne, 1072’de Hasan Efendi Medresesi’ne, 1073’te Mustafa Ağa Medresesi’ne, 1075’te Sahn-ı Seman medreselerinden birine, 1076’da Yahya Efendi Medresesi’ne, 1079’da Mustafa Paşay-ı Cedid Medresesi’ne, 1080’de Gevherhan Sultan Medresesi’ne, 1081’de Üsküdar‘daki Valide Sultan Medresesi’ne, 1083’te Süleymaniye’nin 5. Medresesi ayarında sayılan Valide Sultan Medresesi’ne, aynı sene Süleymaniye medreselerinden birine hoca olarak tayin edildi. 1085 tarihinde Galata kadılığına tayin edildi. 1086 tarihinde bu görevinden azledildi. 1088’de Havvas Mahmud Paşa ve Germen kazaları arpalıkları verildi. 1091’de İzmir kadılığına tayin edildi ve aynı yılda vefat etti.[6]
- Zeki Ahmed Efendi (ö. 1094/1683) (1075-1077/1666 arası); Bolulu Abdülgani Efendi‘nin oğludur. İlim tahsilini yapmış İzzetî Şeyh Muhammed Efendi dergâhına intisap etmiş, bu zattan uzun süre ders almıştır. Medrese tahsilini btiridikten sonra 1072’de Tahtakadı Medresesi’ne, 1075’te Mehmed Ağa darülhadisine hoca olarak atandı. 1077 tarihinde Hasan Efendi Medresesi’ne, 1079’da Şeyhülislam Ahizâde Hüseyin Efendi Medresesi’ne, aynı yılda Rum Mehmed Paşa Medresesi’ne, 1080 tarihinde Şeyhülislam Yahya Efendi Medresesi’ne, 1081’de Nişancı paşay-ı cedid Medresesi’ne, aynı yılda Sahn-ı Seman’dan birine, 1083’te Hankâh Medresesi’ne, 1085’te Ayşe Sultan Medresesi’ne, 1088’de Kara Mustafa Paşa Medresesi’ne, 1091’de Süleymaniyenin 5. Medresesi ayarındaki medrese sayılan Hakaniyey-i Vefa‘ya hoca olarak tayin edildi. 1093’te Kudüs kadılığına tayin edildi ve 1094’te bu görevden azledildi. Dönerken Karaman Ereğlisi denen yerde 60 yaşında iken vefat etti. Bu zat ilim ve faziletiyle şöhret kazanmış, hoş sohbet Farsçayı iyi bilen irfan sahibi biri idi.[7]
- Hamza Efendizâde Şeyh Abdullah Efendi, (eş-Şeyh Abdullah b. Şeyh Hamza) (ö. 1125); Sultan II. Mustafa Han döneminin meşayıhınden sayılır. Buluğ çağına geldikten sonra ilim tahsiline başlamış, maddi ve manevî ilimleri tahsil etmiştir. İnabet almış, 1110 veya 1111 tarihinde pederi Hamza Efendi‘nin vefatından sonra Muhammed Ağa Darülhadisi’ne tayin edildi, Haseki Sultan Camiinde Cuma günü, Büyük Ayasofya Camiinde de Salı günleri vaazederdi. Bayrampaşa Zaviyesi’nde muhaddislik yapmıştır. 1125 Zilhicce’sinde vefat etti. Keskin Dede Mezarlığı’na medfundur.[8]
- Seyyid Mahmud Efendi; Seyyid Mahmud Efendi 1139’da Mehmed Ağa Darülhadisi‘ne muhaddis olarak tayin edilmiştir.[9]
Bu yazı Dârülhadis Araştırma Projeleri kapsamında yayın hazırlıkları halen devam etmekte olan “Osmanlı İlim Geleneğinde İstanbul Dârülhadisleri ve Müderrisleri” başlıklı çalışmadan alınmıştır.
[1] Tarih, 09/N/1177 (Hicri), Gömlek No: 5387; Fon Kodu: EV. HMH. d..; Ali Yardım, “Darülhadis”, DİA, VIII, 531; Cahit Baltacı, Osmanlı Medreseleri, s. 883; Oktay Aslanapa, a.g.e., s. 345-346; Ahmet Gül, a.g.e., s. 186-187; Ali Yardım, a.g.e., s. 97-98; Gönül Cantay, a.g.e., s. 88; Kütükoğlu, 1869’da Faal İstanbul Medreseleri, s. 82; Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, s. 245.
[2] Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, s. 245.
[3] Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, s. 245.
[4] Ayvansarayî, Hadikatu’l-cevami, II, 193; Ataî, a.g.e., s. 464; Ahmet Gül, a.g.e., s. 185.
[5] Şeyhî, a.g.e., IV, 190-191.
[6] Şeyhî, a.g.e., III, 471.
[7] Şeyhî, a.g.e., III, 507-508.
[8] Şeyhî, a.g.e., IV, 425-426; Mehmed Süreyya, a.g.e., III, 371.
[9] Osmanlı Arşivleri, Tarih, 24/C/1139 (Hicri), Dosya No: 24, Gömlek No: 2606; Fon Kodu: İE. TCT.