Âlî Mustafa Efendi (1008/1600)
HAYATI:
Tam adı Mustafa b. Ahmed b. Abdülmevla olan Âlî Mustafa Efendi 948/1541 yılında Gelibolu’da doğdu.[1] Babası hoca Ahmed Efendi ilmiye sınıfına mensup bir kimse idi.[2] Yedi yaşında Mustafa b. Şaban es-Sururi’nin yanında tahsile başladı. Daha sonra Muhyiddin Efendi adında bir zatın derslerine devam etti.[3] On altı yaşlarında başladığı medrese eğitimini 968/1560 yılında İstanbul’da tamamladı. Tahsilini ikmal ettikten sonra medrese müderrisliğine müracaatta bulunmuşsa da netice alamamış bunun üzerine II. Selim’in Şehzadeliği döneminde divan kâtibi olmuştur.[4] İki yıl süren bu görevinden sonra 970/1562’de Şam beylerbeyi Lala Mustafa Paşa’nın kâtipliğine getirilmiş ve altı yıl bu görevle Şam’da kalmıştır.[5] Buradan Mısır’a geçen Âli Mustafa bir müddet sonra görevinden azledildi ve İstanbul’a döndükten sonra Kıbrıs’ın fethine de katıldı. [6]
977-985/1569-1577 yılları arasında sekiz yıl süreyle Bosna Beylerbeyi Ferhat Paşa’nın (1004/1595) yanında divan kâtipliği yapmış olan[7] Âli’nin 985/1577 yılından sonra bu defa İran ve Kafkas cephesine gönderilen Lala Mustafa Paşa’nın divan kâtipliğini yaptığı bilinmektedir.[8] Bu seferin akabinde sırasıyla Halep, Erzurum ve Bağdat defterdarı olarak görevlendirilmiştir.[9] 997/1588’de Rumeli defterdarlığına getirilmiş 1001/1592’de yeniçeri kâtibi olmuş 1004/1595’de de Anadolu defterdarlığı görevine tayin edilmiştir. [10]
Amasya sancak beyliği, Kayseri sancak beyliği, Şam beylerbeyliği gibi görevleri de kısa aralıklarla ifa etmiş olan[11] âli 1009/1600 yılı başlarında Cidde sancak beyliğine tayin edilerek buradaki görevine başlamışsa da bu görevi kısa sürmüş ve aynı yıl içinde Cidde de vefat etmiştir.[12]
HAKKINDA YAPILAN ÇALIŞMALR:
- Doktora Çalışmaları:
- Faris Çerçi, Künhü’l-Ahbar’a göre II. Selim, III. Mehmet, III. Murat devirleri ve MustafaAli’nin tarihçiliği, Erciyes Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, 1996.
- Mehmet Şeker, Gelibolulu MustafaAli ve “Mevaidu’n-Nefais fi Kavâ’idi’l-Mecalis” adlı eserinin tahlili, Atatürk Üniversitesi : [İlâhiyat Fakültesi] İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, 1978.
- Esra Keskinkılınç Akdaş, Gelibolulu Mustafa Ali Teşrifartname, Mimar Sinan Güzel Saatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Edebiyatı Bölümü Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı, 2010.
- Ahmet İçli, Mihr ü Mah Gelibolulu Mustafa Ali İnceleme-Metin, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı, 2009.
- İsmail Hakkı Aksoyak, Gelibolulu Mustafa Ali ve Divanlarının Tenkidli Metni, Gazi Üniversitesi Soyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı, 1999
- Ahmet Aydın Gelibolulu Mustafa Ali’nin Künhü’l-Ahbarı’nın IV. Rüknünün Kaynakları, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993.
- Mehmet Şeker, Gelibolulu Mustafa Ali Ve Meva’ıdün-Nefaisfı Kavaıdıl- Mecaliş, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1978.
- Yüksek Lisasn Çalışmaları:
- Muhammet Fatih Duman, Gelibolulu MustafaÂli’nin Zübdetü’t-Tevârîh adlı eserinin 1-111. varaklar arası edisyon kritiği, Dokuz Eylül Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı, 2006.
- Ali Öztekin, Gelibolulu MustafaAli’nin “Cami’u’l-Buhur der Mecâlis-i Sûr” adlı eserinin edisyon kritik ve tahlili, Dokuz Eylül Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, 1990.
- Gülhizar Kara, Gelibolulu MustafaÂlî’nin “Nâdiru’l-Mehârib” Adlı Eserinin Edisyon Kritiği ve Muhtevasının Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, 2009.
- Kasım Ertaş, Gelibolu’lu MustafaÂlî’nin Nasîhatu’s-Selâtîn İsimli Eserinin Tenkidli Metni, Marmara Üniversitesi İlahiyat Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, 2008.
- Sinan Koyun, Gelibolulu MustafaAli’nin “Zübdetü’t-tevarih” Adlı Eserinin Edisyon Kritigi 111-204 Varaklar, Dokuz Eylül Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, Devam Ediyor…
- Mustafa Demir, Gelibolulu MustafaAli’nin “Fusul-i Hall-ü’ Akd ve Usul-i Harc-ü Nakd” adlı eseri: edisyon kritik ve tahlil, Dokuz Eylül Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, 1992.
- Ebubekir Sıddık Yücel, Füsul-i Hall-ü Akd, Usûl-i Harc-ü Nakd (Gelibolulu MustafaAli), Erciyes Üniversitesi İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslâm Tarihi Bilim Dalı, 1990.
- Ebru Boztürk, Gelibolulu Ali (1600) ve Nev’i-zade Ata’i’nin (ö. 1636) Münşeatları üzerine Mukayeseli Sentaks İncelemesi, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Türk Dili Bilim Dalı, 2001.
- Rana Abdulfattah, Gelibolulu Ali’nin Nevâdiru’l-Hikem Adlı Eseri Üzerine Dil İncelemesi Metin-Sözlük, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeni Türk Dili Anabilim Dalı Yeni Türk Dili Bilim Dalı, 2015.
- Pınar Koçyiğit, Resimli bir Osmanlı gazânâmesi: Gelibolulu Mustafa Ali (1541-1600) ve Nusretnâme’si (İstanbul Topkapı sarayı müzesi h. 1365), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı, 2012.
- Cemal Göçmen, Gelibolulu Mustafa Ali’nin Heft Meclisi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih bölümü Tarih Anabilim Dalı Yeni ve Yakın Çağ Tarihi Bilim Dalı, 2009.
- Kasım Ertaş, Gelibolu’lu Mustafa Alî’nin Nasîhatu’s-Selâtîn isimli eserinin tenkidli metni, Marmara Üniversitesi Temel islam Bilimleri İlahiyat Anabilim Dalı islam Tarihi Bilim Dalı, 2008.
- Muhammet Fatih Duman, Gelibolulu Mustafa Ali’nin Zübdetü’t-Tevarih adlı eserinin 1-111. varaklar arası edisyon kritiği, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı, 2006.
- İsmail Hakkı Aksoyak, Gelibolulu Mustafa Ali’nin Tuhfetü’l-Uşşak Mesnevisi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, 1995.
- Diğer Çalışmalar:
- Mustafa İsen, Bir Biyografi Ustası Olarak GeliboluluMustafa Âlî, Gelibolulu Mustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 13-24.
- İ. Hakkı Aksoyak, Bir Mizaç Şairinin Acem Lisanıyla İmtihanı: GeliboluluMustafa Âlî’nin Mecma‘u’l-Bahreyn’i, Ulusal Eski Türk Edebiyatı Sempozyumu, 15-16 Mayıs 2009, 2010, s. 19-43.
- Edith Gülçin Ambros, Geleneksel “Ben” ile Bireysel “Ben” Çelişkisi ve GeliboluluMustafa Âlî, Gelibolulu Mustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 65-73.
- Mehmed Şeker, GeliboluluMustafa ‘Âlî’nin Eserlerinin Yeni Bir Tasnîfi ve “Mevâ’ıdü’n-Nefâis fi Kavâ‘idi’l-Mecâlis” Adlı Eseri, İslâm Medeniyeti, 1979, cilt: IV, sayı: 2, s. 81-90.
- Mehmed Şeker, GeliboluluMustafa ‘Âli’nin Hayatı ve Şahsiyeti, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1983, sayı: 1, s. 159-172.
- Murat Çelik, GeliboluluMustafa Âlî ve Dönemin Eğitim Sistemine Yönelik Eleştirileri, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi = Journal of Divinity Faculty of Çanakkale Onsekiz Mart University, 2014, sayı: 4, s. 77-93.
- GeliboluluMustafa Âlî’nin Künhü’l-Ahbâr Adlı Eserinde Hacı Bektaş Veli Türbesi’nin İmarına İlişkin Bir Açıklama, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 2003, cilt: IX, sayı: 26, s. 293-296.
- Faris Çerçi, GeliboluluMustafa Ali’nin Künhü’l-Ahbar’ına Göre Osmanlı Devletinin Yükselme Devrinde (1566-1595) Eğitimciler ve Eğitim Kurumları, Osmanlı Dünyasında Bilim ve Eğitim: Milletlerarası Kongresi (12-15 Nisan 1999), 2001, s. 75-87.
- Mustafa Eravcı, GeliboluluMustafa Âlî’nin Nusret-Nâme Adlı Eserinin Osmanlı Diplomatiği Bakımından Ehemmiyeti, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi = The Social Sciences Review of the Faculty of Sciences and Letter University of Uludağ, 2003/1, cilt: IV, sayı: 4, s. 75-87.
- Mustafa Eravcı, GeliboluluMustafa Âlî’de Safevi İdeolojisi, GeliboluluMustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 149-160.
- Abubekir Sıddık Yücel, GeliboluluMustafa Âlî’nin Fusûl-i Hall ü ‘Akd ve Usûl-i Harc u Nakd Adlı Eseri, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2004, cilt: VIII, sayı: 2, s. 129-142.
- Mustafa Demir, Gelibolu’lu Mustafa Âlî’nin Fusul-i Hall ü Akd ve Usul-i Harc ü Nakd Adlı Eseri, GeliboluluMustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 141-148.
- Habil Nazlıgül, GeliboluluMustafa Âlî’nin Hadis Bilgisi ve Yorumları Işığında Hadislere Tarihsel Bakış, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2000, sayı: 9, s. 403-433.
- GeliboluluMustafa Âlî’nin Hilyetü’r-Ricâl’inde Melâmiyyûn ve Muhaddesûn Zümreleri, Hazırlayan Yusuf Turan Günaydın, İbrahim Halil Arslantürk, Tasavvuf: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi, 2007, cilt: VIII, sayı: 18, s. 277-296.
- Faris Çerçi, GeliboluluMustafa Âlî’nin III. Murat Dönemi Yönetim Hataları Konusundaki Bazı Görüşleri, GeliboluluMustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 175-195.
- Faris Çerçi, GeliboluluMustafa Âlî’nin Kayseri Raşid Efendi Kütüphanesinde Bulunan Eserlerinin Tanıtımı I, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1998, sayı: 10, s. 301-312.
- Faris Çerçi, GeliboluluMustafa Âlî’nin Kayseri Raşid Efendi Kütüphanesinde Bulunan Eserlerinin Tanıtımı II, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1998, sayı: 10, s. 313-330.
- Mende-Altaylı, Rana VonGeliboluluMustafa Âlî’nin Mevaidü’n-Nefais fi Kavaidi’l-Mecalis Adlı Eserinde “Adabımuaşeret”, GeliboluluMustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 85-106.
- Muhammet Fatih Duman, GeliboluluMustafa Âlî’nin Zübdetü’t-Tevârih Adlı Eserinin Tahlili, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi [Atatürk Üniversitesi İslâmi İlimler Fakültesi Dergisi] [İİFD] [EAÜİFD], 2015, sayı: 43, s. 388-421.
- Mehmet Şeker, GeliboluluMustafa Aliye Göre Osmanlı İlmiye Sınıfı, Osmanlı Dünyasında Bilim ve Eğitim: Milletlerarası Kongresi (12-15 Nisan 1999), 2001, s. 267-284.
- Kasım Ertaş, Gelibolulu’lu Mustafa Âli’nin Hayatı ve Eserleri, The Journal of Academic Social Science Studies, 2013, cilt: VI, sayı: 3, s. 191-211.
- Faris Çerçi, Haberleşme Hizmetleri ve Osmanlı Devleti’nde Ulak Organizasyonu (GeliboluluMustafa Âlî’nin Bu Konudaki Görüşleri), Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2003, sayı: 20, s. 193-224.
- İ. Hakkı Aksoyak, Metinlerden Kurallara: GeliboluluMustafa Âlî Divanı ile Öbür Divanlarda Makta Dışında Mahlas Kullanımı, GeliboluluMustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 197-209.
- Mehmet Arslan, Sûrnâmeler ve GeliboluluÂlî’nin Sûrnâme’sinin Diğer Sûrnâmeler Arasındaki Yeri, GeliboluluMustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 107-116.
- Yüceol Özezen, MunaTürk Kültürü ve Edebiyatında Hilye ve GeliboluluMustafa Âlî’nin Hülyetü’r-Rical’i, GeliboluluMustafa Âlî Çalıştayı Bildirileri 28-29 Nisan 2011, 2014, s. 125-139.
- Kasım Ertaş, Yüzyıl Osmanı Devleti Islahat Düşüncesi Bağlamında GeliboluluMustafa Ali’nin Nasihatu’s-Selatin İsimli Eseri, Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2011/2, cilt: II, sayı: 4, s. 127-142.
ESERLERİ:
Âli Mustafa Efendi yürüyyüğü resmi görevler yanında güçlü bir yazar olarak şöhret yapmış ve pek çok eser kaleme almıştır.
- Hadisle ilgili eserleri
- Hadisi Erbain:[13]
Âli bu kırk hadis tercümesinde de takip ettiği metodu aynen uygulamıştır. Hadislerin yine ağırlıklı olarak ahlâkî konularla ilgili oldukları görülmektedir. Çalışmada hadisçilikten ziyade edebi yön üzerinde durulmuştur.
Kırk hadisler üzerinde çalışma yapan Abdülkadir Karahan’ın, müellifin yukarıdaki kırk hadisinden uzun uzun bahsettiği halde bu kırk hadisine hiç değinmemesi bu eserini görmediğini göstermektedir. Zaten Şehid Ali Paşa nüshasında iki kırk hadisin peş peşe gelmesi bunları bir kırk hadis gibi görmeye müsait olduğu için pek çok kimsenin bu nüshayı fark etmemiş olması doğaldır.
Sultan III. Mehmet’e (ö. 1012/1603) takdim edilmiş olan bu eser uzunca bir söz ile bitmektedir. Değerlendirmeye esas alına ve yegâne olduğu anlaşılan nüshanın tarihi ve müstensih ismi zikredilmemiştir.
- Tercüme-i Hadis-i Erbaîn:[14]
Eserinde şiir uslübunde uzunca bir giriş ile başlayan müellif Allah’a hamd, Resulullah’a salat-ü selamdan sonra kendi hali ve durumundan da bahsederek eserini yazış amacını bildirmiştir. Dediğine göre o, bu eserini 55 yaşlarında bulunduğu sırada kaleme almış ve yazdığı çeşitli eserler arasında bir kırk hadis şerhi bulunmadığı için te’lif etmiştir.
Âli, kırk hadis tercümesinde hadisleri aruz kalıplarına uyacak şekilde manzum parçaların içinde zikretmek gibi tatbiki güç yeni bir tarz geliştirmiştir. Kendisinin belirttiğine göre bu eserindeki hadisleri aruzun değişik on altı bahrine uygulamıştır.
Dörtlükler halinde kaleme alına eserde ilk üç mısralarda hadisin tercümesi ve izahı yapılmış, dördüncü mısrada ise hadisin metni zikredilmiş, bu arada kafiyeler aynen uygulanmıştır. Seçilen hadislerin hemen hemen tamamının ahlâkî konuları içerdiği görülmektedir. Eserde hadisçilik anlayışından çok edebi anlayış hâkimdir. Hadislerin genelde güvenilir eserlerden alındığı dikkat çekmektedir. Kırk hadis şerhi “تمام حديث اربعين و السلام” ibaresiyle sona ermiştir.
- Diğer Eserleri:
- Nâdirü’l-mehârib:[15]
- Zübdetü’t-tevârîh:[16]
- Fursatnâme:[17]
- Câmiu’l-buhûr der Mecâlis-i Sûr:[18]
- Menâkıb-ı Hünerverân:[19]
- Mir’âtü’l-avâlim:[20]
- Künhü’l-ahbâr:[21]
- Mehâsinü’l-âdâb:
- Müşkât:[22]
- Câmi’u’l-Buhûr der Mecâlis-i Sûr:[23]
- Mirkâtü’l- Cihâd fi Tarîh Melik Danişmend Ahmed:[24]
- Nusret-nâme:[25]
- Nâdiru’l- Mehârib:[26]
- Heft Meclis:[27]
- Hâlâtü’l-Kâhire mine’l-Âdâti’z-Zâhire:[28]
- Türkçe ve Farsça divanları:[29]
- Subhatü’l Abdâ:[30]
- Gül-i Sâd-Berg:[31]
- Bedi’u’r-Rukûm:[32]
- Mihr ü Mâh:[33]
- Mihr ü Vefâ:[34]
- Tuhfetü’l-Uşşâk:[35]
- Mecmaèu’l-Bahreyn:[36]
- Sübhatü’l-İnâbe:[37]
- Dekâyiku’t-Tevhîd:[38]
- Meâlimu’t-Tevhîd:[39]
- Câmi’nin Bir Beytinin Şerhi:[40]
- Bedâyi’u’l-Metâli:[41]
- Câmi’nin bir beytinin şerhi:[42]
- Enîsü’l-Kulûb:[43]
- Râhatü’n-Nufûs:[44]
- Hilyetü’r-Ricâl:[45]
- Câmi‛ü’l-Kemâlât:[46]
- Vakfnâme:[47]
- Kavâ‛idü’l-Mecâlis:[48]
- Ferâidü’l-Vilâde:[49]
- Nevâdirü’l-Hikem:[50]
- Risâle-i Zırgâmiyye :[51]
- Mahâsinü’l-Âdâb:[52]
- Mevâ‛idü’n-Nefâ’is f î Kavâ‛idü’l-Mecâlis:[53]
- Tuhfetü’s-Sulehâ:[54]
- Murad’ın 120 yıl ömür süreceğine dâir risâle:[55]
- Dürer-i Mensûre:[56]
- Zübdetü’l-Evrâd:[57]
- Hakâyik’ül-Ekâlim:[58]
- Menşeü’l İnşâ:[59]
- Münşeât:[60]
- Me‛âyibü’l-Erzâl:[61]
- Nüzhet:[62]
Sad Kıssa ve Sad Hisse
[1] Babinger, Osmanlı Tarihi Yazarları, 141; Bekir Kütüpkoğu, “Ali Mustafa Efendi, DİA, II, 414.
[2] Türk Ansiklopedisi, II, 78.
[3] Nihal Adsız, Ali Bibliyografyası, 1-2; Ramazan Çeçen, Müslümanlarda TARİH Coğrafya Yazıcılığı, 299.
[4] Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, VI, 452.
[5] Babinger, a.g.e., gösterilen yer. Bekir Kütükoğlu, a.g.md., gösterilen yer.
[6] Ramazan Şeşen, a.g.e., 300.
[7] Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, VI, 453.
[8] Bekir Kütükoğlu, a.g.md., gösterilen yer.
[9] Türk ansiklopedisi, II, 78.
[10] Ramazan Şeşen, a.g.e., gösterilen yer.
[11] Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları, 141-142; Bekir Kütükoğlu, a.g.md, gösterilen yer.
[12] Mehmed Tahir Osmanlı Müelllifleri,IIIO, 86; Türk dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, Vı, 454.
[13] Eserin yazma nüshası Süleymaniye Ktp.,Şehid Ali Paşa Bölümü, 2791 numarada kayıtlı mecmuanın 66a-74a varakları arasında yer almaktadır. Âli’nin bahse konu eseri Türkçe’dir.
[14] Eserin yazma nüshası Süleymaniye Ktp., Fatih Bölümü, 5427 numarada kayıtlı mecmuanın 156b-159a varakları arasında yer alan yama, manzum bir kırk hadis şerhi olup Âli Mustafa Efendi’ye aittir. Türkçe olarak kaleme alınmıştır.bu eserin ikinci bir yazması Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Bölümü, 2791 numaralı mecmuanın 56b-66a varakları arasında yer almaktadır.
[15]Yazılış yılı bakımından ilk tarih kitabı olan Nâdirü’l-mehârib (telifi: 1567-1569), Şehzade Selim ile Bayezid arasındaki Konya Savaşı’nı (1559) ve Selim’in cülûsuna kadarki olayları anlatır. Daha ziyade Farsça şiirlerle bezediği ve edebî kudretini göstermek için pek ağdalı bir dille yazmış olduğu eserin müellif nüshası Kahire’de Dârü’l-kütübi’l-Kavmiyye’dedir (Mecâmi‘ Türkî, nr. 2). Yine edebî hüner göstermek üzere yazdığı Heft Meclis de Kanûnî’nin Sigetvar Seferi ve ölümü ile II. Selim’in cülûsunu anlatmaktadır. Bu küçük risâle yayımlanmıştır (İstanbul 1316).
[16]Bosna beylerbeyi Ferhad Paşa’nın arzusuna uyarak Adudüddin el-Îcî’nin İşrâku’t-tevârîħ’ini Zübdetü’t-tevârîh adıyla genişletip tercüme etmiştir. Eser peygamberler, sahâbe, mezhep imamları ve muhaddislerden bahseder. Lala Mustafa Paşa’nın divan kâtibi olarak hazır bulunduğu Gürcistan ve Şirvan Seferi ile Kars Kalesi inşaatı sırasında serdar adına yazdığı mektuplar ve bu devreye ait hadiselerin tasvirini Nusretnâme adlı eserinde toplamıştır. Öğrenci ve kâtiplere inşâ sanatını öğretmek üzere sade bir dille kaleme aldığını belirttiği bu eserin tezhipli ve minyatürlü bir nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndedir (Hazine, nr. 1365).
[17]Nusretname’nin zeyli mahiyetinde olup Lala Mustafa Paşa’nın yerine serdar olan Koca Sinan Paşa’nın 1580’de Tiflis’i takviye için yaptığı Gürcistan Seferi’ni tasvir eden Fursatnâme’yi ise yeni serdarın emriyle yazmıştır (bu eserin Berlin Devlet Ktp. Nüshası için bk. M. Götz, IV, 214-218).
[18]III. Mehmed’in sünnet düğününü (1582) nazmen tasvir eden Câmiu’l-buhûr der Mecâlis-i Sûr adlı eserini Halep defterdarlığı sırasında telif etti.
[19]yazı tarihi ile meşhur hattat, nakkaş, mücellit ve hat sanatından bahseden Menâkıb-ı Hünerverânı ise Bağdat defterdarı iken (Nisan 1587) kaleme almıştır. Muhtemelen Hoca Sâdeddin Efendi’ye sunulmak üzere hazırlanan bu ikinci eser, İbnülemin Mahmud Kemal İnal tarafından Âlî’nin biyografisine dair geniş bir incelemeyle birlikte neşredilmiştir (İstanbul 1926).
[20]Dünyanın ve mahlûkatın yaratılışına dair efsane ve hurafeleri ise Mir’âtü’l-avâlim’de toplamıştır. Kâtip Çelebi tarafından şiddetle tenkit edilen bu eser, başı ve sonu eksik olarak yayımlanmıştır (İstanbul 1287).
[21]Âlî’nin en önemli ve hacimli eseri Künhü’l-ahbârıdır. Âlî, 1000-1008 (1591-1599) yılları arasında oldukça sade fakat edebî bir dille yazdığı bu eseri, “rükün” adını verdiği dört bölüme ayırmıştır. İlk rükünde kâinatın yaratılışından, dağlar, denizler, sular ve iklimlerden; ikinci rükünde peygamberler ve İslâmî Arap tarihinden bahseder. Üçüncü rükün Türk ve Moğol tarihlerine ayrılmıştır. Hacim itibariyle diğer üç rükünden daha geniş olan dördüncü rükün ise başlangıcından Safer 1005’e (Ekim 1596) kadarki Osmanlı tarihi ile devlet adamları, âlim ve şairlerinin biyografilerini içine alır. Eserin başında zikrettiği 130 kitap -Mir’âtü’l-memâlik ve eş-Şekā’iku’n-nu’mâniyye gibi bir ikisi hariç- ilk üç bölümün kaynağı olup dördüncü rüknün, tam metni Leiden Üniversitesi Kütüphanesi nüshasında bulunan önsözünde (Jan Schmidt tarafından neşri: Mustafâ ‘Âlî’s Künhü’l-ahbâr and its Preface according to the Leiden Manuscript, İstanbul 1987) Âlî, ilk Osmanlı tarihçilerinden Âşıkpaşazâde, Rûhî ve Neşrî’yi ismen belirtir. İdris ve Kemalpaşazâde’nin Osmanlı tarihi yazmaya memur edilişini kaydederek Kanûnî devri müverrihlerinden Koca (Celâlzâde Mustafa) ve Küçük Nişancı’yı (Ramazanzâde Mehmed) ehemmiyetle işaret eder. Ayrıca Hoca Sâdeddin Efendi’nin Türkçe tarih telifinde seleflerinden üstün olduğunu belirterek muasır şehnâmecilerden Lokman ve Nutkî’yi şiddetle tenkit, Tâlikîzâde’yi ise takdir eder. Âlî, bunlardan başka, nüshaları henüz bilinmeyen -Şihâbî’nin manzum Yemen Fetihnâme’si, Yetim Ali Çelebi’nin Lüccetü’l-ebrâr’ı, Yûsuf Sinâneddin’in Risâle-i Bâbiyye’si gibi- eserleri, biyografi için Şakāǿiku’n-nuǾmâniyye ile şuarâ tezkirelerini, kendi eserlerini kullanır, zaman zaman da görüp duyduklarını ilave eder. Yer yer sübjektif ve tarafgir hükümlerine rağmen bazı isabetli tenkidî düşüncelere de yer vermesi eserin kıymetini arttırmıştır. Künhü’l-ahbâr’ın hilkatten İstanbul’un fethine kadar olan kısmı, rükün tertibine uyulmaksızın beş cilt halinde yayımlanmıştır (İstanbul 1277-1285). Yazmaları muhtelif parçalar halinde çeşitli kütüphanelerde bulunmaktadır. Sonu itibariyle tam olan nüshaları, Nuruosmaniye (nr. 3409), Topkapı Sarayı Müzesi (III. Ahmed, nr. 3083) ve Süleymaniye (Hâlet Efendi, nr. 598) kütüphanelerindedir. Safer 1007’de (Eylül 1598) ise bu eserin hulâsası mahiyetinde, çeşitli devletlerin terakki ve inhitat sebeplerinden bahseden eseri, Fusûlü’l-hal ve’l-akd ve usûlü’l-harc ve’n-nakd’i Arapça ve Farsça inşâya, secili nesre iltifat etmeyen oldukça sade bir dille kaleme almıştır. Müellifinin ölümünden sonra meşhur olan, otuz iki fasıl ile bir zeyil ve hâtimeden ibaret eserin sadece üç faslı yayımlanmıştır (bk. İbnülemin, s. 62). Âlî’nin tarihe dair eserlerinin sonuncusu Hâlâtü’l-Kahire mine’l-âdâti’z-zâhire olup Rebîülevvel 1008’de (Eylül 1599) yazılmıştır. Mısır’ın eski ve yeni tarihinden, ülkeye hâkim olan sülâlelerden ve yazılış tarihine kadar hizmette bulunan Osmanlı valilerinden bahseden eser neşredilmiştir (A. Tietze, Mustafā ǾÂlī’s Description of Cairo of 1599, Wien 1975).
[22] Atsız tarafından Mürkatü’l-Cihad’ın özeti olabileceği belirtilen bu eserin nüshalarına rastlanmadığı belirtilmektedir
[23] 989/1582 yılında yazılan ‘Âlî’nin bu eserinde III. Murad’ın oğlu Mehmet (III. Mehmet) için1582 yazında yapılan sünnet düğünü, kısa bir mukaddime ile sekiz bâb, bir zeyl ve bir hâtimede anlatılmaktadır. ‘Âlî’nin bu eseri, Mehmet Şeker’in danışmanlığında Ali Öztekin tarafından “Gelibolulu Mustafa ‘Âlî Câmi’u’l-Buhûr Der Mecâlis-i Sûr” adıyla yüksek lisans çalışması yapılmış ve daha sonra Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanmıştır
[24] Bu eser, h.997/m.1586 yılında yazılmış ve Melik Danişmend Ahmed Gazi’nin savaşlarını anlatan destanî bir tarih kitabıdır. ‘Âlî’nin bu kitabı üzerine, Ali Akar tarafından Gelibolulu Âlî Mirkâtü’l-cihad adıyla doktora tezi yapılmıştır (Ali Akar, Gelibolulu Âlî Mirkâtü’l-cihad( basılmamış doktora tezi), İÜ. SBE. 1995).
[25] ‘Âlî’nin 988/1581 yılında yazdığı bu eser, iki ana bölümden müteşekkildir. Eserin ilk kısmında, Osmanlı-Safevi ilişkilerinin tarihi süreci ve Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun 1578-1579 Güney Kafkasya seferine dair hâdiseleri ve resmi yazışmaları anlatılmıştır. İkinci kısımda ise, 1579 ilkbaharında ordunun Kars’a gelişi ile burada tarihi kalenin yeniden inşası gibi konularla birlikte vuku bulan diplomatik kayıtları ihtiva etmektedir. Eserin dünyanın çeşitli kütüphanelerinde sekiz adet nüshasının bulunduğu belirtilmektedir. Bu kitap “Mustafa Âlî’s Nusret-nâme” adıyla H. Mustafa Eravcı tarafından doktora tezi olarak çalışılmıştır (H. Mustafa Eravcı, Mustafa Âlî’s Nusret-nâme, ( Basılmamış Phd Tezi), Edinburg 1998).
[26] ‘Âlî’nin 976/1568 yılında yazdığı bu eser, çalışmamızın II. Bölümünde ve müstakil kısmında ele alınacaktır.
[27] Bu eser 974/1566 yılında yazılmış ve adından da anlaşıldığı gibi, yedi meclis yani yedi bölüm halinde tertip edilmiştir. Eserde Sigetvar seferi için ordunun İstanbul’dan çıkışından dönüşüne kadar geçen olaylar yedi mecliste anlatılmaktadır.
[28]h.1008/m.1599 yıllarında yazılan bu eser, Mısır tarihi ile ilgilidir. Eser bir mukaddime, iki fasıl ve bir zeyl’den meydana gelmektedir. ‘Âlî mukadimede, bu kitabı arkadaşlarının Mısır anılarını yazmasını istemeleri üzerine kaleme aldığını söylemektedir. Bu eser Prof. Andreas Tietze tarafından İstanbul kütüphanelerinde bulunan üç yazma nüshadan yararlanarak “Mustafa Alı’s Description of Cairo of 1599” adıyla İngilizce olarak yayınlanmıştır.48 Daha sonra Orhan Şaik Gökyay aynı baskıyı kullanarak ve bir takım düzeltmeler de yaparak bu eseri sadeleştirip neşretmiştir. Orhan Şaik Gökyay, eserin dört nüshasının bulunduğunu söylemektedir. Bunlar ise: a) Fatih Kütüphanesi, Nu. 5427, Ypr. 36 b-66 a. b) İstanbul, Üsküdar’da Selim Ağa Kitaplığı yazması, Nu. 577, Ypr. 49 b-91 b. c) İstanbul, Süleymâniye Kitaplığı, Esat Efendi Kitapları, Nu. 2407, 44 yaprak. d) Kahire’de Hıdiv Kütüphanesinin katalogunda bir dördüncü yazmanın bulunduğu ancak bu nüshanın kaybolduğu belirtilmektedir
[29] ‘Âlî’nin divanlarının sayısı konusunda henüz tam bir mutabakat ve netlik olmadığı söylenir. Bununla birlikte onun bilinen Türkçe divanı, “Varidâtü’l-Enika ve Lâyihatü’l-Hakika”dır. Buna ilaveten, onun Farsça divanlarından da bahsedilmektedir. ‘Âlî’nin divanlarının tenkitli metnini gerçekleştirmek amacıyla, İ. Hakkı Aksoyak tarafından Mustafa İsen danışmanlığında 1999 yılında Ankara’da iki ciltlik doktora tezi yapılmıştır. Daha sonra, üç divan birbirinden ayrı olarak “Divan (I-II-III) Critical Edition and Facsimile: Divan (I-II-III) Tenkitli Metin ve Tıpkıbasım” adıyla Cambridge’de 2006 yılında yayımlanmıştır.
[30] H.1002/m.1594’de yazıldığı anlaşılan bu kitap, ‘Âlî’nin Kerbela mersiyelerini ihtiva etmektedir. Biri Ali Emîrî’de, diğeri Müze’de 274 numarada kayıtlı iki nüshası bulunmaktadır. Subhatü’l-Abdâl ile alakalı bir makalenin yayımlanmasıyla başka nüshalarının olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nüshaların; Mecmua, Ankara Millî Kütüphane, Yz. A, 1826/127b-28a; Yz. A. 2657, 27a; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanesi, İ.Saib Sencer, 916, 5a-5b; Ankara Millî Kütüphane, FB. 512, 101a-101b de kayıtlı oldukları belirtilmiştir.
[31] ‘Âlî’nin divanlarından ve diğer manzumelerinden derlediği gazelleri içeren bir eser olup, h.1000 yılında yazıldığı tahmin edilmektedir.
[32] M.1593’da telif edildiği anlaşılan bu eser Farsça ve mensur tarzında yazılmıştır. Eser esasen Türk ve Fars şiirlerinden seçmeleri ve Âlî’nin bunlara nazirelerinden müteşekkildir. Kitabın “Kadızâde Mehmed 429” numarada bir nüshasının olduğu kaydedilmiştir.
[33] Naatlarının ve kasidelerinin toplandığı ‘Âlî’nin bu ilk eserini h. 969/ 1561’de yazıldığı tahmin edilmektedir.
[34] H.970/m.1562-1563’de yazılan bu eserin klâsik bir aşk romanı niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir.
[35] Tanınmış İran şairi Hüsrev-i Dehlevi’nin Farsça Matlaü’lEnvâr adlı eserine nazire mahiyetindedir. ‘Âlî’nin bu eseri, Halil İbrahim Şener tarafından, Gelibolulu Mustafa ‘Âlî’nin Tuhfetü’l-Uşşâk Mesnevîsi (Giriş- tahlil-metin) adıyla 1994 yılında çalışılmıştır; fakat henüz yayınlanmamıştır. Ancak daha sonra aynı eser, İsmail Hakkı Aksoyak tarafından Gelibolulu Mustafa ‘Âlî Tuhfetü’l-Uşşâk adıyla hazırlanmış, Milli Eğitim Bakanlığı yayınları arasında 2003’te basılmıştır.
[36] ‘Âlî tarafından yazılan ve h.1000/ m.1591’de Koca Sinan Paşa’ya sunulan bu eser, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan’ın bir yazısıyla ilim âlemine tanıtılmıştır. Karahan’a göre, ‘Âlî’nin bu kitabı, Hâ- fız(ö.h.791/m.1389)’ın elli üç gazeline yazılan nâzireler ile Farsça bir mukaddime ve hâtimeden ibarettir. Söz konusu tanıtma yazısında eserin sadece mukaddimesi üzerinde durulmuş, eserin içeriği konusunda çok fazla bilgi verilmemiştir.
[37] ‘Âlî’nin bu eserinin, esasen terkib-i bend tarzında bir manzume olduğu ve Bağdatlı Vehbi kitaplığı nu:2085 ile Sâliha Hatun kitaplığı nu:146 mevcut nüshalarını bulunduğu kaydedilmektedir. Bu eser, yine İ. Hakkı Aksoyak tarafından “Gelibolulu Âlî’ye Atfedilen ve Devriye” Özelliği Taşıyan Bir Manzume: “Subhatü’l-inâbe”, adıyla Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyal Bilimler Dergisi’nde, 20-21. sayılarında, 1998 yılında yayınlanmıştır.
[38] Bu eserin III. Murad’ın Farsça bir gazelinin şerhi olduğu, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesindeki 3543 nolu mecmuada bir nüshasının bulunduğu belirtilmektedir.
[39] Aslında müstakil bir eser olmayıp yukarıda verilen Dekâyiku’k-Tevhîd ile bir arada bulunan bir risaledir.
[40] Molla Câmi’nin bir beytinin şerhi olan bu risalenin Dekâyiku’t-Tevhid ve Me’âlimu’t-Tevhid ile aynı nüshada yer aldığı söylenmektedir.
[41] Yine bu eserin III. Murad’ın bir şiirinin şerhi olduğu kaydedilmektedir.
[42] Mevlâna Abdurrahman Câmi’nin bir beytinin şerhidir. Yazma, İstanbul Üniversitesi Ktp.,Türkçe,nr.3543.
[43] Nihal Atsız, bu eserin inşâya dâir olduğunu ve Şam’da yazıldığını ifâde ederek nüshasının henüz bulunmadığını kaydeder. Ancak kayıp sanılan bu eserin eksik bir nüshasının Berlin Staatsbibliothetek’te olduğu tesbît edilmiştir. Eser, Hanna Sohrweide tarafından bilim dünyasına tanıtılmıştır
[44] Tifâşî’nin Rücu‘üş-Şeyh ilâ Sıbah adlı eserinin değişik ve ilâveli tercümesidir. İki cüzden ibaret olup her cüz dört bâbdır. Mustafa ‘Âlî’nin bu eseri bir bâhnâmedir. Müellif, ‘Arap kadınlarını övüp Türk kadınlarını yermekte, ancak “Rûmiyye” dediği Osmanlı şehir kadınlarının temiz olduğunu söylemektedir.
[45] Ricâlullah’ın ahvâlinden bahseden bu eser, Hoca Muhammed Parsa’nın Faslü’l-Hıtâb isimli kitâbından istifâde edilerek yazılmıştır. Eser, yüksek lisans tezi olarak çalışılmıştır. Yazmaları: SK, Düğümlü Baba böl., nr. 267; SK, Es‘ad Efendi böl., nr. 1317, 1400; SK, Hacı Mahmud Efendi böl, nr. 2814, 2847, 2992, 4654; SK, Hâlet Efendi böl.,nr.804; SK, Hüsrev Paşa böl., nr. 150; SK, İbrahim Efendi böl., nr. 879; SK, Lâleli böl.,nr. 1359; Nuruosmaniye Ktp. nr. 2371; SK,Reşid Efendi böl., nr. 137,1146; TSMK, Revân, nr.465.
[46] III. Murad’ı medhetmek için yazılmış bir eserdir. Müellif, III. Murad’ın büyüklüğünü ebced hesaplarından ve rakam tesâdüflerinden yola çıkarak isbâtlamaya çalışır. III. Murad, on ikinci pâdişâh olduğu için eser on iki bölüme ayrılmış ve her bölümde pâdişâhın bir fazîleti anlatılmıştır. Yazma, SK,Reşid Efendi böl., nr. 1146.
[47] Mustafa ‘Âlî, Bağdat Mâl Defterdârlığı’ndan ‘azledildiği 994 / 1586 yılında Kerbelâ’da İmam Hüseyin ve diğer Kerbelâ şehitlerini ziyâret ederek burada bir sebil yaptırmıştır. Eser, ‘Âlî’nin bu sebilin idâresi hakkında yazdığı vakfnâmedir. Yazma, İstanbul Üniversitesi Ktp.,nr.3543.
[48] Görgü kuralları ve âdâb-ı mu‘âşerete dâir bir eserdir. Yazmaları: SK, Es‘ad Efendi böl., nr. 2086, 3384; SK, İbrahim Efendi böl., nr. 878; SK,Reşid Efendi böl., nr. 1146; İstanbul Üniversitesi Ktp.,nr.3543.
[49] III. Murad’ın oğullarından şehzâde Osman’ın doğumunun ‘ilm-i nücûma göre eşref saate tesâdüf ettiğini anlatan bir eserdir. Yazma, İstanbul Üniversitesi Ktp.,nr.3543.
[50] Bazı meşhûr ‘âlim ve mutasavvıftan, kezâ birtakım aklî ve ‘ilmî meselelerden bahseden bir eserdir. Eser, 1 mukaddime, “nâdire” adı verilen 7 bölüm ve 1 sonuçtan ibarettir. Yazmaları: SK, Bağdatlı Vehbi böl.,nr. 2085; SK, Es‘ad Efendi böl., nr. 2211, 3455; SK,Hekimoğlu Ali Paşa böl.,nr. 817; SK, Nâfiz Paşa böl., nr.1064.
[51] III. Murad’ın sarayında harem kedhüdası olup büyük nüfûz kazanan Canfedâ Hatun’un kardeşi Deli İbrahim Paşa hakkında yazılmış bir eserdir. Deli İbrahim Paşa’nın Rakka beylerbeyi bulunduğu bir sırada ‘Arapların hayvanlarına zarar veren bir arslanı öldürmesinden bahsederek İbrahim Paşayı övmektedir. Yazma, İstanbul Üniversitesi Ktp.,nr.3543.
[52] Eser, siyâset ve görgü kitâbıdır. ‘Arap edîbi Câhız’ın Minhâcü’s-Süluk ilâ Âdâbi Sohbeti’l-Müluk isimli eserinin bazı yerleri çıkarılmak ve bazı eklentiler yapılmak suretiyle yapılmış tercümesidir. Yazma, Nuruosmaniye Ktp. nr.4225.
[53] Müellifin, görgü kuralları ve âdâb-ı mu‘âşeretten bahseden Kavâ‛idü’l-Mecâlis isimli eserinin genişletilmiş şeklidir. Matbûdur. Yazma,Bursa Orhan Gazi Ktp.,nr.1214.
[54] İmam-ı Gazzâlî’nin(ö.505/1111), Eyyühe’l-veled isimli risâlesinin bazı fâideli ilâvelerle tercümesidir. 1) SK, Hacı Beşîr Ağa böl., nr.343; SK, Hacı Mahmud Efendi böl, nr.2083; SK, Hamidiye böl, nr.387.
[55] Mustafa ‘Âlî, Câmi‛ü’l-Kemâlât isimli eserinde III.Murad’ın 120 yıl ömür süreceğini yazması üzerine pâdişâh, bunu neye istinâden söylediğini sormuş, ‘Âlî de, pâdişâh’ın sorusuna bu risâle ile cevâb vermiştir. Yazma, SK,Reşid Efendi böl., nr.1146.
[56] Müellif, Sadef-i Sad-Güher adlı eserinde bu kitâbının ismini zikretmektedir. Ancak henüz nüshası bulunamamıştır.
[57] Dürer-i Mensûre’den seçmelerdir. Yazma, İstanbul Üniversitesi Ktp.,nr.3543.
[58]III.Murad’ın geniş ülkesinde vazîfelendirilecek me’mûrların hangi vasıflarda olması gerektiğine dâir bir makaledir. Yazma, İstanbul Üniversitesi Ktp.,nr.3543.
[59] Mustafa ‘Âlî’nin kendisi ve bazı ekâbir için yazdığı mektuplardır. Bu eser, müellifin biyografisinin kaynaklarından olması hasebiyle mühimdir.Eser, İ.Hakkı Aksoyak tarafından yayınlanmıştır.73 Yazmaları: SK, Es‘ad Efendi böl., nr.3436; BDK, Veliyüddîn Efendi böl., nr.1916.
[60] Türkçe ve Farsça mektup ve tasvîr nümûneleridir. Ayrıca târih belgesi olan mektuplar ihtivâ etmektedir.Ebru Boztürk tarafından ,Gelibolu Mustafa ‘Âlî’nin Münşeât’ı ile Nev‘îzâde Âtâî’nin Münşeât’ının mukayeseli sentaks incelemesi yapılmıştır.74 Yazmaları: SK, Hâlet Efendi böl.,nr.245; SK,Lâlâ İsmail böl.,nr.601; TİEM, nr.323.
[61] Müellif, Sadef-i Sad-Güher’de eserin ismini zikretmektedir. Ancak henüz nüshası bulunamamıştır.
[62] Bu eserin de adı Sadef-i Sad-Güher’de zikredilmektedir. Ancak henüz nüshası bulunamamıştır.