BERGAMALI İBRAHİM
(1014/1606)

Hayatı

Bergamalı olan Mevlânâ İbrahim’in babası Kara Mustafa Efendi, Halvetiye Tarikati’nin Sünbüliye kolunun kurucusu Sünbül Sinan Efendi’nin (ö. 936/1529) halifesidir. Bu yüzden Şeyhzâde İbrahim diye meşhur olmuştur.[1] İlim tahsilini tamamladıktan sonra, hocası Ebülleys Alisi’ne Ayasofya Medresesi’nde muid oldu. 964/1556-57’de mülâzemetle 20 akçe ile İstanbul Molla Gürânî Medresesi’ne müderris tayin edildi ve burada günlük 25 akçeye yükseldi. Bilahare Kasımpaşa’da Tahta Kadı, Lüleburgaz’da Sokollu, Fethiye’de Mehmed Paşa, İstanbul’da İsmihan Sultan ve Sahn-ı Seman, Edirne’de II. Bayezid ve Selimiye, Manisa’da Muradiye medreselerine müderris oldu. 1003/1594-95 senesinde Bursa kadılığına getirildi. 1004/1595-96 senesinde Ahmed Efendi yerine İstanbul (Çarşıkapı) Sinanpaşa Dârulhadîsi’ne müderris tayin edildi. Zilhicce 1014/Nisan 1606 yılında vefat edinceye kadar bu görevde kaldı. Yerine Tarsûsî Efendi getirildi.[2] Hac vazifesini ifa etmek üzere gittiği Mekke’de vefat etti.[3]

Tefsir,[4] hadis ve kelam ilminde devrinin önde gelen âlimlerinden olan İbrahim Efendi, şer’î esaslara sıkı sıkıya bağlı, zühd, vera ve ibadet ehli bir zâttır. Atâî’nin onu bu üstün vasıfları yanında şeyh olarak da nitelemesi,[5] ilmî kudreti yanında babası gibi tarikat terbiyesi de almış zühcenâheyn bir şahsiyet olduğunu ifade eder.

Sa’dî Efendi’nin kızı ile evlenen İbrahim Efendi, ilk zamanlar Ahîzâde Bacanağı diye tanınmış daha sonra Levhhan İbrahim Efendi diye de anılmıştır.[6] Kendisi gibi ilmiye mesleğine intisap etmiş olan Mustafa Efendi (1052/1642) isminde bir oğlu vardır.[7]

Eserleri

İbrahim Efendi’nin söz sahibi olduğu tefsir, hadis ve kelam ilmi sahasında çok sayıda risalesinin ve bazı eserlere yazdığı şerh ve haşiyelerinin olduğu kaynaklarda kaydedilmektedir.[8] Bu çalışmalarda ismi verilen eserleri şunlardır:

  1. Nazmü’l-ferâid fî silki Mecmai’l-akâid metin ve şerhi.[9] Müellifin değişik akaid risale ve manzumelerinden derlediğini belirttiği bu risalesi daha sonra kendisi tarafından şerhedilmiştir.[10]
  2. Merâfikü’l-ahyâr fî tertîbi Meşâriki’l-envâr
  3. Envârü’l-bevârik fî tertîbi Şerhi’l-Meşârik.
  4. Risâle fî mevzûâti’l-ehâdîs.

İbrahim Efendi’nin tesbit edilen bu dört eserinden son üçü hadisle alakalı olduğundan bunları tanıtacağız.

Merâfikü’l-ahyâr fî tertîbi Meşâriki’l-envâr

Bergamalı İbrahim Efendi, İmam Sağânî’nin (ö. 650/1252) Meşârikü’l-envâr adlı eserini, İmam Begavî’nin Mesâbîhü’s-sünne’si tarzında yeniden tertip etmiş ve Merâfikü’l-ahyâr fî tertîbi Meşâriki’l-envâr ismini vermiştir. İbrahim Efendi eserin mukaddimesinde, bu işe girişmesinin sebebini, kaynağa müracaat edenlerin istifadesini kolaylaştırmak olduğunu kaydetmektedir.[11]

Meşârikü’l-envâr’ın özellikleri hakkında kısa bilgi verdikten sonra “Kitâbü’l-îmân” başlığıyla tertibe başlamaktadır.[12]

Envârü’l-bevârik fî tertîbi Şerhi’l-Meşârik

Önce Muhaddis İmam Sağânî’nin (ö. 650/1252) yazdığı Meşârikü’l-envâr isimli eserini yeniden tertip eden İbrahim Efendi, bilahare İbn Melek tarafından o esere yazılan şerhi[13] fasıl ve bâba göre tertip etmiş ve esere Envârü’l-bevârik fî tertîbi Şerhi’l-Meşârik ismi vermiştir.[14]

Bergamalı İbrahim eserin mukaddimesinde, İmam Sağânî’nin meşhur eserini hazırlayış tarzı ve Şârih İbn Melek’in şerhte takip ettiği usulü hakkında genel bilgi verdikten sonra, bu kaynağa müracaat edenlerin istifadesini kolaylaştırmak amacıyla, onu Mesâbîhu’s-sünne tarzında her babın hadislerini yeniden düzenlediğini kaydeder.[15]

Bergamalı İbrahim Efendi, musannifin kudsî hadis kaydettiği zaman, onun kudsî hadis olduğuna işaret etmek için başına “Kâlallâhu Teâlâ” ibaresini getirmiş, bu arada metinde yersiz kullanıldığını tespit ettiği bazı rumuzlara da dikkat çekerek onları düzeltmiştir.

Eserin incelediğimiz, Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye koleksiyonu, 279 numarada kayıtlı nüshasının, çeşitli yerlerine Bergamalı İbrahim Efendi tarafından, aynı zamanda haşiyeler de düşülmüştür.[16] Haşiye kısmında İbrahim Efendi kendi görüşlerini verdiği gibi, başta Şeyhzâde Muhiddin Muhammed el-Kocavî’nin Tâcü’l-mefârik fî izâhi’l-Meşârik li’s-Sağânî adlı Meşârik’e yazmış olduğu şerh olmak üzere, Muhtârü’s-sıhah gibi sözlük, Tezkiretü’l-Kurtubî ve İbn Melekzâde’nin Mesâbîh Şerhi’nden de alıntılarda bulunmuştur.

Hadisleri şerhederken nakledeceği hadîsin rumuzunu vermekte, nakleden sahabe hakkında kısa bilgi aktarmakta ardından hadisin şerhine geçmektedir.

Risâle fî Mevzûâti’l-ehâdîs

Meşârikü’l-envâr’ın müellifi İmam Radiyyüddin es-Sağânî (ö. 650/1252), ed-Dürrü’l-mültekât fî tebyîni’l-galât ve nefyi’l-lağât ismiyle kaleme aldığı küçük risalesinde, Kudâî’nin (ö. 454/1062) eş-Şihâb adlı eserinde mevzû haberlerin bulunduğunu, mezkûr kitaptan tesbit ettiği mevzû haberleri, hiçbir tenkid ifadesi kullanmadan birbiri arkasıra zikretmektedir. Tenkide tabi tuttuğu bir diğer eser de, Ebu’l-Abbas el-Uklîşî’nin (ö. 548/1153) en-Necmü’l-müzeyyel ale’ş-Şihâb adlı eseridir. Sağânî, bu eserde gördüğü mevzû haberleri de yine alt alta sıralamaktadır. Bu iki kitapta bulunan mevzû haberleri böylece tesbit ettiğini ifade eden müellif, daha sonra, tamamı mevzû haberlerle dolu olan kitaplardan saydığı eserleri tanıtmaya geçmektedir. Bunlardaki mevzu haberlerin de sadece ilk ve sonuncusunu vermekle iktifa etmektedir. Bu meyanda zikredilen kitaplar şunlardır: İbnu Vad’ân’ın (ö. 494/1101) el-Erbeûne’l-Vad’âniyesi, Muhammed b. Serî el-Belhî’nin (ö. 206/822) Kitâbu fadâili’l-a’mâl’i, Hz. Ali’ye nisbet edilen el-Vasâyâ, Ebu’d-Derdâ’dan (ö. 32/652) rivayet edildiği iddia edilen Bâbu’n-Nebî adında bir cüz ve nihayet Sem’ânu’l-Mehdî’nin (I/VII. Asır) rivayet etiği Musnedu Enes.[17]

İbrahim Efendi, Sağânî’nin bu risalesinde kaydettiği hadisleri, her bir kitaba ayrı ayrı yer vermek ve aslına sadık kalmak kaydıyla harf sırasına göre sıralamış ardından da tekrarları atlayarak bu esere bir zeyl yazmıştır. Son bölümde de, İmam Ebû Hafs Ömer’in Kitâbü’l-Mesâbîh’de mevzû olduğunu söylediği hadisleri sıralamıştır.[18] Eserin tesbit edebildiğimiz tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi Koleksiyonu, 1934 numarada bulunmaktadır (6b-13b). Müstensih ismini kaydetmemiş, ancak Münîrî isimli müstensihin yazdığı nüshadan çoğalttığını belirtmiştir.[19]

———————————————————————————————————————————————–

Bu yazı Dârülhadis Araştırma Projeleri kapsamında yayın hazırlıkları halen devam etmekte olan “Osmanlı Muhaddisleri Ansiklopedisi” başlıklı çalışmadan alınmıştır.

[1]             Atâî, Zeyl-i Şekâik, 508; Kâtip Çelebi, Süllemü’l-vüsûl, I, 7b; Sicill-i Osmânî, I, 98; Osmanlı Müellifleri, I, 229; Baltacı, a.g.e., 600; Adil Nüveyhiz, Mu’cemü’l-müfessirîn, (Beyrut 1983), I, 22; Metin Yurdagür, “Bergamalı İbrâhim”, DİA, V, 495.

[2]             Atâî, Zeyl-i Şekâik, 508. Ayrıca bk. Kâtip Çelebi, Süllemü’l-vüsûl, I, 7b.

[3]             Atâî, Zeyl-i Şekâik, 508; Sicill-i Osmânî, I, 98.

[4]             Bk. Adil Nüveyhiz, Mu’cemü’l-müfessirîn, I, 22.

[5]             Atâî, Zeyl-i Şekâik, 509.

[6]             Atâî, Zeyl-i Şekâik, 509.

[7]             Sicill-i Osmânî, I, 98.

[8]             Atâî, Zeyl-i Şekâik, 509; Osmanlı Müellifleri, I, 229.

[9]             Keşfü’z-zunûn, II, 1602. Nüshası: Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1388 (vr. 101-105).

[10]           Yurdagür, a.g.madde, 496.

[11]           Bergamalı İbrahim, Merâfikü’l-ahyâr, Süleymaniye Ktp., Fatih, 1144, 1b (Ahmed isminde bir müstensih tarafından 1139/1727 Senesinde istinsah edilen bu nüsha, eserin son bölümünü oluşturan “Fezâil-i Seyyidü’l-mürselîn”e kadar istinsah edilmiş, son bölümü yazılmamıştır. Ancak eseri buraya kadar yazdıktan sonra devamına da Tirmizî’nin Şemâil-i şerîf’ini ayrıca baştan sona kadar istinsah etmiştir. Yazma toplam 90 varaktan oluşmakta olup ilk 62 varak Envârü’l-bevârik, son kısım ise Şemâil-i Tirmizî’dir. Eserin baştarafına konulan konu başlıkları istifadeyi kolaylaştırmaktadır.).

[12]           Bergamalı İbrahim, a.g.e., aynı yer.

[13]           Bu çalışmanın İbn Melek başlıklı kısmına bakınız.

[14]           Keşfü’z-zunûn, II, 1689.

[15]           Bergamalı İbrahim, Envârü’l-bevârik, Süleymaniye Ktp., Süleymaniye, nr. 279, 1b. Eserin baştan altıncı bâbın ortalarına kadar eksik bir nüshası Amasya Bayezid İl Halk Kütüphanesi’nde 1508 numarada bulunmaktadır. (Bk. TYTK, 05/02, 101).

[16]           Yazma 376 varak olup, istinsah tarihi ve müstensih kayıtları bulunmamaktadır.

[17]           M. Yaşar Kandemir, Mevzû Hadisler, 147-148.

[18]           Bergamalı İbrahim, Risâle fî Mevzûâti’l-ehâdîs, Süleymaniye Ktp., H. Mahmud Efendi, nr. 1934, vr. 6b.

[19]           Bergamalı İbrahim, a.g.e., 13b.