Halini Allah’a (c.c.) arzeden kimsenin mükafatı

عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: من جاع أو احتاج فكتمه الناس وأفضى إلى الله كان حقا على الله أن يفتح له قوت سنة من حلال.

 

“Kim aç kalır veya muhtaç duruma düşer de bunu insan­lardan gizler ve durumunu Allah’a (c.c.) arzederse, bir yıllık helâl rızkın kapısını açmak Allah’ın (c.c.) üzerine hak olur.”[1]

Haya sahibi, kimseye derdini açamayan ve hâlini sadece Allah’a arzeden kimseye Cenâb-ı Hak yardım eder, onu umma­dığı, beklemediği bir yerden rızıklandırır. Hadiste haya ehli, yüzsüzlük yapmayan, çok zor durumda da kalsa insanlardan istemekten utananlara övgü vardır. Cenâb-ı Hak onların rızkını tekeffül etmektedir. Bu konuda başka rivayetler de vardır. Medineli Müslümanlardan muhtaç olanlar Hz. Peygamber’den bir şeyler istediler, o da verdi. Onlar bunu birkaç kez tekrarla­yınca Resûlullah’ın (s.a.v.) elinde verecek bir şey kalmadı. O zaman kendilerine şunu söyledi: “Yanımda size verecek başka şeyler olsaydı onları sizden esirgemezdim. Kim dilenmekten çekinir, iffetli davranırsa Allah onun iffetini artırır. Kim tok gözlü olmayı dilerse, Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır. Kim sabretmek için gayret gösterirse Allah ona sabır verir. Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı bir lûtufta bulunul­mamıştır.” (Bk. Buharî, Zekât 50, Rikak 20). Sabır imanın yarısıdır.

—————————————————————————————————————————————————————————

Mustafa Halebî, Hadisler Işığında Helâl Kazanç Yolları, (hazırlayan Doç. Dr. Nebi Bozkurt), İstanbul: Dârülhadis 2002, s. 52-53.

[1]          Ebû Hureyre’den gelen hadisi birbirine yakın metinlerle Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat (III, 26) ve el-Mu’cemü’s-sağîr‘de (I, 141) rivayet etmektedir. Verilen metin bunlardan ikinciye aittir. Müellifin verdiği bilgiye göre hadisi ayrıca İbn Hibban ve el-Ukaylî de rivayet etmişlerdir. Beyhakî, hadisi İbn Abbas’tan rivayet etmektedir (Şuabü’l-iman, VII, 215).