Sıla-ı rahim ve rızkın bereketlenmesi
22. HADİS
من سره أن يبسط له فى رزقه وأن ينسأ له فى أثره فليصل رحمه.
“Rızkının bereketlenmesini, bıkaktığı izlerin (yani ömrünün) uzamasını isteyen kimse sıla-ı rahimde bulunsun.”[1]
Sıla-ı rahim, akrabaları kollayıp gözetmek, onlarla alâkayı kesmemektir. İnsanların ecelleri ve rızıkları takdir edilmiş olduğuna göre akrabayı ziyaret edip, onları kollayıp gözetmekle ömrün nasıl uzayacağı konusunda ihtilaf edilmiştir. Bazılarına göre bundan maksat ömrün bereketlenmesidir. Sağlığa zarar veren şeylerin kullanılması nasıl ömrü kısaltırsa kişiye huzur ve sükun veren davranışları da onu daha sağlıklı bir hâle getirir. Hayattan tad almasını sağlar. Cenâb-ı Hakk’ın ezelî ilmiyle geleceğe dair yazmış olduklarında bir değişme olmaz. Böyle bir şeyin olması onun sonsuz iradesine bağlıdır. Abdullah b. Amr’dan gelen bir rivayete göre Allah (c.c.) üç günlük ömrü kalan birine sılay-ı rahimle otuz yıl daha ömür verebilir, aksine akrabadan ziyareti kesen birinin otuz yıllık kalan ömrünü üç güne indirebilir (Tecrid, VI, 366). Aslında, insanlar arasındaki iyi ilişkiler yukarıda belirtildiği gibi insana ruhsal açıdan huzur vereceği gibi, ekonomik hayatın gelişmesine, sosyal refahın artmasına da vesile olur. İnsanların birtakım maddî sıkıntılarını kolayca gidermelerini sağlar. Yakın akrabalarla kurulan iyi ilişkiler insanı bir takım streslerden, ruhsal bunalımlardan korur. Kişinin kendini yalnız hissetmesi ise hayatını olumsuz yönde etkiler.
Hadiste, bereketli bir ömrün ardında bırakacağı kalıcı izlerle, bıraktığı kalıcı eserlerle yaşıyor olmasına, amel defterine iyiliklerin yazılmaya devam etmesine de ima vardır.
Mustafa Halebî, Hadisler Işığında Helâl Kazanç Yolları, (hazırlayan Doç. Dr. Nebi Bozkurt), İstanbul: Dârülhadis 2002, s. 54-55.
[1] Hadis, Buharî (Büyu’ 13; Edep 12), Müslim (el-Bir ve’s-sıla 20-21) ve Ahmed b. Hanbel (III, 156; V, 279) gibi diğer hadis âlimleri tarafından rivayet edilmiştir. Rivayetlerde bazı küçük lafız farklılıkları vardır. Hadisi Hz. Peygamber’den Enes b. Malik, Hz. Ali, İbn Abbas ve Ebû Hureyre gibi sahabîler rivayet etmişlerdir. Eserin müellifi hadisi zikrettikten sonra ينسأ ve أثره kelimelerinin okunuşu hakkında bilgi vermekte ecel ve rızıkların takdiri hakkında akla gelen soruyu cevaplamaktadır