dhadmin

Ana Sayfa/dhadmin

About dhadmin

Bu Üye henüz herhangi bir bilgi doldurmadı.
So far dhadmin has created 163 blog entries.

İslam Medeniyeti -Anlamı Tehditler Güncelleme-

2024-12-19T17:19:09+03:00

ANLAMI İslam medeniyeti insanın iradesini kısıtlamadan aklına hitap eden; iyi, doğru ve güzeli tavsiye eden, istikamet yolunu gösteren, iki dünya mutluluğunu vadeden, peygamber eliyle uygulamaya konulan, birinci nesille toplumsal yaşama dönüşen, ikinci ve üçüncü nesille yerleşik uygulama özelliği kazanan ilahî bildirimlerin bir inanç, eylem ve ahlak manzumesi olarak hayata yansımasıdır. Kaynağı -Kitap: Hz. Peygamber’e bildirilen ilahî vahiy -Sünnet: Hz. Peygamber’in uygulama ve açıklamaları Zihin Yapıcıları -İcma: Ümmetin ittifak bilinci -Nazar, istidlal, tahkîk… (Kelam ilmi çözüm yolları) -Kıyas, ictihad, istinbat… (Fıkıh ilmi çözüm yolları) AÇIKLAMA Kitap bildirir, sünnet uygular, icma toplumsal zihniyete dönüştürür, nazar ve istidlal aklî temelleri gösterir ve makul açıklamalar ortaya koyar, kıyas ve ictihad yeni konulara ve meselelere çözümler üretir. Zemini [...]

İslam Medeniyeti -Anlamı Tehditler Güncelleme-2024-12-19T17:19:09+03:00

Hz. Lût Kavminin Helaki

2024-09-02T10:17:24+03:00

Cağfer KARADAŞ وَلُوطاً اِذْ قَالَ لِقَوْمِهٖٓ اِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَؗ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَمٖينَ اَئِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ وَتَقْطَعُونَ السَّبٖيلَ وَتَأْتُونَ فٖي نَادٖيكُمُ الْمُنْكَرَؕ “Lût’a gelince o, kavmine demişti ki: “Siz, kesinlikle daha önce hiçbir milletten hiç kimsenin yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz. Siz erkek erkeğe ilişki kurmaya, fıtrat yolunu kapatmaya, toplantılarınızda ahlâk dışı işler yapmaya devam edecek misiniz?” (Ankebût 29/28-29)   İNSAN: KADIN VE ERKEK Yüce Allah insanı bir kadın ve bir erkek olarak yaratmış, insan neslinin bu iki zıt cinsiyetin birlikteliğinden doğacak çocuklarla devam etmesini irade etmiştir. Erkekle kadının bir araya gelmesi ailenin oluşumunu, ailelerin bir araya gelmesi de kabilelerin [...]

Hz. Lût Kavminin Helaki2024-09-02T10:17:24+03:00

Köpeğin Ölümü

2024-08-30T16:14:57+03:00

Evin tek çocuğuydu. El üstünde büyütüldü, el pembe gül pembe muamele gördü. Hiçbir şeyi eksik bırakılmadı, yediği önünde yemediği arkasındaydı. İsmi de özenle seçildi: Elite. O biricikti, seçkindi, narindi, nazendeydi. Bir zarar görmesin, kötülüğe maruz kalmasın diye hep takip altında tutuldu. Hem anne hem baba üstüne titredi. Ne de olsa biricik evlatlarıydı. Anne babanın bütün hayatları evle işyeri arasında geçiyordu. Arada bir elit mekanlara takılırlar fakat çok kalmazlardı. Seçkin insanların azaldığından şikâyet ederlerdi. Ev, iş yeri ve elit mekân çemberi içinde dönüp duruyorlardı. Hayatlarındaki tek farklılık yılda bir veya iki kez tatile çıkmaktı. O da kafalarına göre mekân bulamadıkları için hep [...]

Köpeğin Ölümü2024-08-30T16:14:57+03:00

Eğitimde Edep ve Edebiyat

2024-05-18T12:52:53+03:00

Eğitim eskiden beri güzellikleri, yararları ve katkılarının yanında zorluğu, bıktırıcılığı ve çekilmezliği de dillendirilen bir alan olmuştur. Öğreten de öğrenen de insan olunca, insanî her durum eğitime yansımıştır. Öğretmekten, öğrenmekten ve okumaktan zevk alanlar kadar; uzaklaşanlar, bıkanlar, bıktıranlar vardır. Hasılı zıtlıklar meydanıdır eğitim. Ülfet ve nefret, kifayet ve zafiyet, ziyafet ve eziyet, iştiyak ve tembellik, hırs ve tükenmişlik, hoşnutluk ve tatminsizlik ya aynı anda bulunur ya birbiri peşine gelir. Çünkü bu meydanda toparlayanların yanında dağıtanlar, birleştirenlerin yanında ayıranlar, çekenlerin yanında itenler, sevdirenlerin yanında nefret ettirenler bulunur. İnsan varsa işin içinde, iyiliği de bitmez, kötülüğü de; fazileti de, rezaleti de…  Niye böyle? [...]

Eğitimde Edep ve Edebiyat2024-05-18T12:52:53+03:00

Dava ve Lider 1

2024-04-17T16:32:54+03:00

Prof. Dr. Cağfer KARADAŞ     “O ölür veya öldürülürse gerisin geriye dönüp bu davadan vaz mı geçeceksiniz?” (Âl-i İmrân 144) Bu ayet, Hz. Peygamber hayatta iken nazil olmuştu. Bu durumda burada verilen mesaj Hz. Peygamber’in ölmesi ve öldürülmesi olamaz. Çünkü bunun tam tersini ifade eden “Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ etmeye devam et. Allah seni insanlardan koruyacaktır” (Mâide 67) ayetiyle tebliğ süreci içinde O’na bir güvence verilmişti. Öyleyse bu ayetin esas mesajı ümmetedir: Ey insanlar O hayattan çekildiğinde -ki O da diğer peygamberler gibi vefat edecektir- sizin davadaki duruşunuz ve durumunuz ne olacaktır? Demek ki mesaj Hz. Peygamber’e değil, [...]

Dava ve Lider 12024-04-17T16:32:54+03:00

Modern Zamanlar: Kişiler Yalnız, Bireyler Bencil, Değerler Hiç

2024-01-08T15:20:23+03:00

Modern zamanlar değerlerin alt üst olduğu, müesses dinlerin baskılanmaya çalışıldığı, yeni yetme ve ayrıksı düşüncelerin revaç bulduğu bir dönemin adıdır. Tanrı’nın hayattan çıkarılarak şirazenin dağıldığı, insanın bireyselleştirilerek ve bütün aidiyetlerinden koparılarak merkeze taşındığı, toplumsal yapıların parçalanıp bireysel yaşamın öne çıkartıldığı bir süreçtir bu çağ. Bu süreç kişiye yalnızlığı, bireye bencilliği ve değerlere hiçliği getirdi. Yalnızlığını doğayla ve doğanın içindeki varlıklarla gidermeye çalışan insan kendisini nereye koyacağını bilemedi, nerede olduğunu kestiremedi, durduğu yeri anlayamadı; zirve sandığı yerden boşluğa savruldu ve değerler sınıfında dibe doğru düşüşe geçti. Sanal özgürlük ve değişim vesvesesine kapılan insan, arzularının peşinden giderek ve sürekli değişerek daha mutlu olacağını zannetti. Bu [...]

Modern Zamanlar: Kişiler Yalnız, Bireyler Bencil, Değerler Hiç2024-01-08T15:20:23+03:00

Osmanlı Dönemine Kadar Darülhadisler

2023-12-14T11:21:24+03:00

Osmanlı Dönemine Kadar Darülhadisler:   Arapça “dâr” ve “hadis” kelimelerinden müteşekkil olan dârülhadis terkibi, hadis okutulan yerleri, özellikle de hadis eğitimi ve öğretimi yapılan medreseleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Dârülhadisler, medrese geleneği içinde bir ihtisaslaşma sonucunda ortaya çıkmışlardır. Yücel’e göre, bu ihtisaslaşma, ilk asırlardaki hadis toplama ve tasnif devrinden sonra, eldeki malzeme üzerinde çalışılacak mekân ve eğitim-öğretim kurumlarının tesisine duyulan ihtiyaçtan kaynaklanmıştır.[1] Gerçekten İslâm’ın başından itibaren canlılığını sürdüren hadîs eğitimi ve öğretimi daha ilk asırlarda Müslümanların yaşadıkları şehir ve kasabalardaki büyük camilerde zamanla binlerce kişinin katıldığı ilim halkalarına dönüşmüş ve hadisler İslâm’ın ikinci ana temeli olarak geniş kitlelerin ilgi odağı haline [...]

Osmanlı Dönemine Kadar Darülhadisler2023-12-14T11:21:24+03:00

İSLAM EĞİTİM TARİHİNDE DARÜLHADİSLER VE EĞİTİMİ

2023-11-27T10:10:28+03:00

Prof. Dr. Selahattin Yıldırım     Hadis Eğitimi  ve Darülhadislerin Kısa Tarihi:  Başlıca İslami ilimlerin ilk  nüveleri Asr-ı  Saadete kadar uzanır.  Ancak henüz dinî ilimlerin birbirinden ayrışmadığı bu dönemde hadis eğitimi veren müesseselerin mevcudiyetinden bahsetmemiz imkansızdır. Sadece bazı sahabe evlerinin ve Suffe’nin aynı zamanda birer hadis eğitimi merkezi olduklarını söylemek mümkündür. Bu evlerde ve mescitlerde hadis meclisleri kurulmuş[1] ve buralarda ashap bizzat Peygamberimiz’den hadis dinlemiş ve onun mübarek ağzından duydukları hadisleri daha sonraki nesillere aktarmak için büyük çaba sarf etmişlerdir. Zaman zaman iştirak edenlerin sayılarının dört yüzü bulduğu  Suffe’nin  başta Ebû Hüreyre[2] olmak üzere Abdullah b. Ömer,[3] Abdullah b. Mes’ûd,[4] Sâlim b. Mâkil,[5] Abdullah b. Hâris[6] ve [...]

İSLAM EĞİTİM TARİHİNDE DARÜLHADİSLER VE EĞİTİMİ2023-11-27T10:10:28+03:00

Sen Öleceksin De Onlar Kalacak Mı?

2023-11-21T09:54:58+03:00

Prof. Dr. Cağfer Karadaş   اعوذ بالله... اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ “Şimdi sen öleceksin de, onlar ebedî mi kalacaklar?” (Enbiya 21/34) Evet, çocuk! Şehit yüzlü yavrucak! Şimdi sen öleceksin de o zalimler kalacak mı? O insanlıktan çıkmış katiller ettiklerinin karşılığını bulmayacaklar mı? İlahî adalet işledikleri menfur katliamı onların burunlarından fitil fitil getirmeyecek mi? Ey şehit yüzlü çocuk! Bombalar tepene düştü, sen mışıl mışıl uyurken. Öyle varlıklı bir hayatın da olmadı. Anneciğinin bulduğu bir bez parçasıydı senin kundağın. Ne gözünü açmana ne de elini kıpırdatmana fırsat tanıdı zalimler. İyi ki açmadın gözünü be çocuk! Bu zalimin dünyasını görmedin, elinle dokunmadın, üzerinde yürümedin, [...]

Sen Öleceksin De Onlar Kalacak Mı?2023-11-21T09:54:58+03:00

MAZLUM GAZZE BİR MUSA MI BEKLİYOR?

2023-11-07T14:29:34+03:00

FİRAVUN KİM? YAHUDİLER NEREYE DÜŞTÜ? MAZLUM GAZZE BİR MUSA MI BEKLİYOR? Prof. Dr. Cağfer KARADAŞ     فَاَتْبَعُوهُمْ مُشْرِقٖينَ فَلَمَّا تَـرَٓاءَ الْجَمْعَانِ قَالَ اَصْحَابُ مُوسٰٓى اِنَّا لَمُدْرَكُونَۚ قَالَ كَلَّاۚ اِنَّ مَعِيَ رَبّٖي سَيَهْدٖينِ   Nihayet Firavun ve askerleri onlara yaklaştılar. Her iki topluluk birbirini gördüğünde Mûsâ’nın yanındaki mazlumlar, “eyvah bize yetiştiler!” diye çaresizce feryat ettiler. Mûsâ, “Hayır! Eminim ki rabbim benimledir, bana bir çıkış yolu gösterecektir” dedi. (Şuara 26/60-62)   ZALİM FİRAVUN, MAZLUM YAHUDİLER VE MUSA Firavun yıllarca baskı kurduğu Yahudilerin, yetmiyormuş gibi, erkeklerini katletmiş, kadınlarını köle edinmişti. Daha da yetmemiş gibi yeni doğan çocuklarını katletmeye başlamıştı. İşte Musa bu katliamdan [...]

MAZLUM GAZZE BİR MUSA MI BEKLİYOR?2023-11-07T14:29:34+03:00