عَنْ أَبِى ذَرٍّ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَيْرُ الْقُرُونِ قَرْنِى، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ.

Ebu Zer (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Asırların en hayırlısı benim yaşadığım asırdır; sonra onlardan sonra gelenler, daha sonra da onlardan sonra gelenlerdir.”

HİKÂYE

İblis aleyhilla’ne sahabe zamanında, müslümanları azdırması için askerlerini gönderdi. Dağıldılar. Ama amaçlarına muvaffak olamadılar. Hepsi geri İblis’in yanına geldi. İblis:

“Ne yaptınız?” diye sordu.

“Hiçbir şey başaramadık. Sıkı insanlarmış. Ne düşündüysek aldatamadık.” dediler. İblis:

“Onlar peygamberlerini gördüler. Kur’ân’ın geldiğini gördüler ve dinlerini sağlamlaştırdılar. O yüzden sizin onlara gücünüz yetmez. Bunlardan sonra bir kavim gelecek. Siz ne derseniz onlar kabul eder. Böylece maksadınıza ulaşırsınız.” dedi.

Sahabeden sonra yine bir kavim geldi. İblis askerlerini bunların üzerine de gönderdi. Fakat bunları da azdıramadılar. Geldiler İblis’e:

“Biz onlar gibi acayip bir kavim görmedik. Gündüz bir günah işletsek hemen gece olunca günahlarına tevbe ve istiğfar ediyorlar.” dediler. İblis:

“Bu kavim üzerinde de başarılı olamazsınız. Çünkü bunlar da şeriatı sağlam tutarlar. İmanları bütündür. Bunlardan sonra gelen kavimlere gidin. Bakalım size uyacaklar mı? Burunlarına bir halka geçirin. Uyanıp tevbe edecekleri zaman mani olun. Günahları bağışlanmasın.” dedi.

Bu zamandan sonra İblis askerlerini yine gönderdi. Geldiler insanları doğru yoldan çıkardılar. Şeriatın emirlerini bırakıp çeşit çeşit bidatlar işlediler. Şeytanın istediği yöne gidip, günahlarına tevbe etmediler. Allah Teâlâ da İblis’i bunlara havale etti. İblis daha beter azdırdı.

NASİHAT

İmdi! Batıl ve yaramaz işlerden sakınmak gerek. Fısk ve fücûra düşmemek gerek. Allah Teâlâ’nın emri ve Peygamberi’nin şeriati üzere olmak gerek ki Allah Teâlâ da rahmetinden ümitsiz ve mahrum etmesin.

————————————————————————————————————————————————————-

Darîr Mustafa Efendi, 100 Hadis 100 Hikâye (Haz. Doç. Dr. Selahattin Yıldırım-Dr. Necdet Yılmaz), İstanbul: Dârülhadis, 2007, s. 109-111.