Hayatı

Abdülvâcid Efendi, Muhammed adında bir zâtın oğludur. İran’ın Meşhed şehrinden olup, II. Murad döneminde İran’dan Anadolu’ya gelen alimlerdendir. Muhammed b. Hamza el-Fenârî’den (ö. 834/1431) faydalandı. Sultan II. Murad tarafından Kütühya’da daha sonra kendi adı ile anılacak olan bir medreseye müderris olarak tayin edildi. Sonraki kaynakların kendisini Kütahyalı olarak tanıtması bu yüzdendir. Osmanlı döneminde tanınmış bir âlim bir medreseye müderris olduğu vakit o müderrisin ismiyle anılması geleneğine uygun bir şekilde, adı geçen medrese Vâcidiye Medresesi olarak isimlendirilmiş ve zamanımıza kadar bu ismini muhafaza etmiştir. Uzun süre bu medresede hocalık yapan Abdülvâcid Efendi, 838/1431 senesinde vefat etmiştir.

Müderrisliğini yaptığı medresede astronomik gözlemler yaptığı da bildirilen âlimimiz, Sefîne-i Mevleviyân müellifi Sâkıb Dede’ye göre, Abdülvâcid’in Mevlevîlikle sıkı sıkı ilgisi vardır. Esasen onu Anadolu’ya getiren ve ona vatanını terk ederek yeni bir yurt aramaya sevk eden de bu tarîkatın cazibesidir. Zîra Kütahya o tarihlerde Mevlevîliğin önemli bir merkezidir.

Eserleri

Şer’î ve felsefî ilimler yanında edebiyat alanında da yüksek mertebeyi haiz olan Abdülvâcid Efendi, özellikle hadis ve tefsirde ilerlemiş ve çeşitli branşlara dair eserler kaleme almıştır. Kitâbü’l-İhtiyârât fî şerhi’n-Nukâye, Meâlimü’l-evkât fi’l-usturlâb, Şerhü’l-mulahhas fi’l-hey’e adlı eserler ona aittir.

  • Meâlimü’l-evkât ve şerhuhu.

Bu yazı Dârülhadis Araştırma Projeleri kapsamında yayın hazırlıkları halen devam etmekte olan “Osmanlı Muhaddisleri Ansiklopedisi” başlıklı çalışmadan alınmıştır.