Bir Osmanlı Muhaddisi

Ana Sayfa/Bir Osmanlı Muhaddisi

Hanciç’e rahmetle…

2023-07-31T09:54:53+03:00

Mehmed Hanciç Hanciç’e Rahmetle… Tam 79 yıl önce bugün… 29 Temmuz 1944’te, Saraybosna yakınlarındaki Kosevo Hastanesi’ne basit bir operasyon için gelen 37 yaşındaki bir genç, ameliyat masasında hayatını kaybetti. Dışarıda ameliyatın bitmesini bekleyen dostları ve yakınları, bu sonucu asla doğal bir gelişme olarak görmediler. Doktorların yüzüne de haykırdılar içlerinden geçeni: “Onu öldürdünüz!” Herhangi bir somut delilleri yoktu gerçi, ancak o dönemin Yugoslavya’sında, birazdan cenazesini teslim alacakları gencin öldürülmesi ve ortadan kaldırılması için çok fazla sebep vardı. Çünkü o genç, hayatını tamamen Bosnalı Müslümanların dirilmesine ve kimlik kazanmasına adamış, çok sayıda insan yetiştirmiş ve eser kaleme almış, tüm bunları yaparken [...]

Hanciç’e rahmetle…2023-07-31T09:54:53+03:00

LÜTFİ PAŞA (970/1563)

2022-02-24T21:33:00+03:00

Hayatı Arnavut asıllı olan Lütfi Paşa, Kânûnî devri sadrazamlarındandır. Avlonya civarından devşirme olarak getirilerek sarayda eğitildi. Önce çukadar oldu. Yavuz Sultan Selim’in tahta geçmesiyle müteferrikalığa getirildi. Bilahare sırasıyla çaşnigirbaşı, kapıcıbaşı ve miralemlik vazifelerinde bulundu. Aydın ve Yanya sancakbeyliği yaptı. Viyana muhasarasına katıldı. 1533’de Karaman beylerbeyiliğine, sonra Rumeli beylerbeyiliğine getirildi. 1537 Korfu seferi sırasında Barbaros Hayreddin Paşa ile beraber donanma serdarı olarak bulunarak İtalya sahillerini vurdu. Venediklilere gönderdiği elçinin esir alınması üzerine, Venediklilere savaş açıldı ve Korfu adası muhasara edildi. Lutfi Paşa’nın zafer beklentisine rağmen padişahın emriyle kaldırılıp geri çağrılınca İstanbul’a döndü. Bir müddet sonra ikinci vezirliğe getirildi ve Boğdan seferine [...]

LÜTFİ PAŞA (970/1563)2022-02-24T21:33:00+03:00

ABDÜLVÂCİD el-MEŞHEDÎ

2022-01-21T14:33:09+03:00

Hayatı Abdülvâcid Efendi, Muhammed adında bir zâtın oğludur. İran’ın Meşhed şehrinden olup, II. Murad döneminde İran’dan Anadolu’ya gelen alimlerdendir. Muhammed b. Hamza el-Fenârî’den (ö. 834/1431) faydalandı. Sultan II. Murad tarafından Kütühya’da daha sonra kendi adı ile anılacak olan bir medreseye müderris olarak tayin edildi. Sonraki kaynakların kendisini Kütahyalı olarak tanıtması bu yüzdendir. Osmanlı döneminde tanınmış bir âlim bir medreseye müderris olduğu vakit o müderrisin ismiyle anılması geleneğine uygun bir şekilde, adı geçen medrese Vâcidiye Medresesi olarak isimlendirilmiş ve zamanımıza kadar bu ismini muhafaza etmiştir. Uzun süre bu medresede hocalık yapan Abdülvâcid Efendi, 838/1431 senesinde vefat etmiştir. Müderrisliğini yaptığı medresede astronomik [...]

ABDÜLVÂCİD el-MEŞHEDÎ2022-01-21T14:33:09+03:00

MUHYİDDİN MEHMED EFENDİ (SEYDÎ ÇELEBİ)


2022-01-16T19:52:19+03:00

Hayatı “Seydî Çelebi” olarak tanınan Muhyiddin Mehmed Efendi Kocaelili’dir. Babası Mehmed Efendi, Merzifon Medresesi’nde uzun zaman müderrislik yapmış, zamanın meşhur ulemâsından idi. İlk eğitimini babasından alan Seydî Çelebi, bilahare Bahaeddin Efendi, Amasya’da müderris olan Abdî Efendi, Şah Fenârî’nin oğlu Hasan Çelebi gibi müderrislerden okudu. Ardından Malkara Medresesi müderrisliğine getirildi. İstanbul İbrahim Paşa Medresesi’nin ilk müderrisi oldu. Sonra sırasıyla İznik Sultan Orhan Gazi, Edirne Dârulhadis, İstanbul Vezir Mustafa Paşa (ilk defa) ve Sahn-ı Semân medreselerine müderris oldu. Sultan Bayezid II, günlük seksen akçe ile emekliye ayırdı. Yavuz Sultan Selim onu önce İstanbul’a kadı sonra da Anadolu Kadıaskeri olarak tayin etti. Bir [...]

MUHYİDDİN MEHMED EFENDİ (SEYDÎ ÇELEBİ)
2022-01-16T19:52:19+03:00

ŞİHÂBÜDDİN AHMED es-SİVÂSÎ (860/1456)

2021-10-25T11:35:06+03:00

Hayatı Asıl ismi Ahmed olan âlimimiz, Mahmud isminde bir zâtın oğlu olub,[1] Şihâbüddin lakabı ile meşhur olmuştur. Sivas eşrafından bir zâtın âzatlı kölesi olduğu ve bu şehirde yetiştiği için Sivâsî, bilahare Ayasuluğ’a[2] (Selçuk) yerleştiği için de Ayasluğî nisbesiyle tanınmıştır. Sivâsî nisbesi çok daha yaygındır. Küçük yaşından itibaren zamanının alimlerinden ilim tahsilinde bulunarak yaşıtları arasında sivrildi. Daha sonra Zeyniyye Tarikati’nin kurucusu Zeyneddin Hafî’nin (ö. 838/1434-35)[3] ileri gelen halifelerinden Mehmed Efendi’ye intisap etti. Şeyhi ile beraber Ayasuluğ’a gitti. Burada tedris ve irşad faaliyetlerinde bulundu. Aydınoğlu tarafından kendisine büyük ikramlarda bulunuldu. Gördüğü bu iltifatlar karşısıda Ayasuluğ’a yerleşti.[4] Şihâbüddin Ahmed es-Sivâsî’nin hayatının safhaları kaynaklarda [...]

ŞİHÂBÜDDİN AHMED es-SİVÂSÎ (860/1456)2021-10-25T11:35:06+03:00

KUTBUDDİN el-İZNİKÎ

2021-08-23T17:22:02+03:00

KUTBUDDİN el-İZNİKÎ (821/1418) Hayatı İsmi Muhammed, lakabı Kutbuddin ve babasının adı Muhammed olan[1] âlimimiz İznikli’dir. İznik’te doğdu. Tahsilini memleketinde tamamladı. Hasan Paşa b. Alâeddin Esved[2] ve Molla Fenârî gibi devrin ileri gelen âlimlerinden ders aldı. Eşrefoğlu Rûmî’nin sohbetlerinde bulundu. İznik Orhan Gazi Medresesi’nde hocalık yaptı. 8 Zilkâde 821/Kasım 1418’de vefat etti.[3] Türbesi, İznik Yeşil Cami ile Nilüfer Hatun imareti arasında bulunmaktadır.[4] Kutbuddin Muhammed el-İznikî şer’î ve aklî ilimlerde son derece iyi yetişmiş dirayetli bir âlim ve olgun kişiliğe sahip bir sûfîdir.[5] Timur İzmir’i fethettikten sonra, Foça’nın da Timur’un hakimiyetini tanıması üzerine, Yıldırım Bayezid’in oğlu İsa Çelebi, Kutbuddin el-İznikî’yi, Timur’a elçi olarak [...]

KUTBUDDİN el-İZNİKÎ2021-08-23T17:22:02+03:00

BERGAMALI İBRAHİM

2021-07-17T07:24:43+03:00

BERGAMALI İBRAHİM (1014/1606) Hayatı Bergamalı olan Mevlânâ İbrahim’in babası Kara Mustafa Efendi, Halvetiye Tarikati’nin Sünbüliye kolunun kurucusu Sünbül Sinan Efendi’nin (ö. 936/1529) halifesidir. Bu yüzden Şeyhzâde İbrahim diye meşhur olmuştur.[1] İlim tahsilini tamamladıktan sonra, hocası Ebülleys Alisi’ne Ayasofya Medresesi’nde muid oldu. 964/1556-57’de mülâzemetle 20 akçe ile İstanbul Molla Gürânî Medresesi’ne müderris tayin edildi ve burada günlük 25 akçeye yükseldi. Bilahare Kasımpaşa’da Tahta Kadı, Lüleburgaz’da Sokollu, Fethiye’de Mehmed Paşa, İstanbul’da İsmihan Sultan ve Sahn-ı Seman, Edirne’de II. Bayezid ve Selimiye, Manisa’da Muradiye medreselerine müderris oldu. 1003/1594-95 senesinde Bursa kadılığına getirildi. 1004/1595-96 senesinde Ahmed Efendi yerine İstanbul (Çarşıkapı) Sinanpaşa Dârulhadîsi’ne müderris tayin [...]

BERGAMALI İBRAHİM2021-07-17T07:24:43+03:00

KÜÇÜK BEDREDDİN EFENDİ (946/1539)

2021-05-23T10:34:52+03:00

KÜÇÜK BEDREDDİN EFENDİ (946/1539) Hayatı Asıl ismi Bedreddin Mahmud olmakla birlikte, “Küçük Bedreddin” diye meşhur olmuştur.[1] Karasi/Balıkesir’in İnecik kasabasındandır.[2] Molla Uzzârî, Molla Lütfi, Muarrefzâde gibi devrin meşhur ulemâsından tedrîsini tamamladıktan sonra ilmiye mesleğine intisap ederek, Balıke­sir Medresesi’ne müderris oldu. Daha sonra sırasıyla İstanbul Kalenderiye, Vezir Mustafa Paşa, Edirne Dârulhadisi müderrisliklerini üstlendi.[3] 924/1518 tarihinde Sahn-ı Semân Medreseleri’nin Akdeniz cihetindeki üçüncü medresesi olan[4] Çifte Ayakkurşunlu Medrese’ye, bilâhare terfi ederek, 928/1521-22 yılında Ayasofya Medresesi’ne[5] günlük seksen akçe ile[6] müderris oldu. Kendi isteği ile tedrîsi bıraka­rak emekliye ayrıldı ve günlük 100 akçe maaş bağlandı. 946/1539 se­nesinde vefat etti.[7] Başta hadis ilmi olmak üzere bütün ilimlerde mâhir olan [...]

KÜÇÜK BEDREDDİN EFENDİ (946/1539)2021-05-23T10:34:52+03:00

Sofyalı Bâlî Efendi

2021-04-30T08:40:36+03:00

SOFYALI BÂLÎ EFENDİ (960/1553) Hayatı Bâlî Efendi bugünkü Arnavutluk sınırları içinde bulunan Ustrumca’da doğdu.[1] Sofya ve İstanbul’da tahsilini tamamladı.[2] Halvetî şeyhlerinden Kasım Çelebi’ye (ö. 924/1518) intisap etti. Kanûnî Sultan Süleyman’ın takdir ve iltifatını kazandı. Onun bazı seferlerine “ordu şeyhi” sıfatı ile katılarak orduya manevî destek verdi.[3] Sofya yakınlarında Sâlihiye’de vefat etti. Sonraki yıllarda Abdülaziz oğlu Kadı Abdurrahman isminde bir şahıs tarafından aynı yerde adına cami, türbe ve zaviye yaptırıldı.[4] Vefat tarihi kaynaklarda 950/1543[5] ve 960/1553[6] olarak verilmektedir. Halvetiyye’nin önemli şubelerinden Cemâliyye’ye mensup olan Bâlî Efendi Taşköprizâde’nin ifadesine göre, “âlim, ilmiyle âmil, kendisini ibadet ve müridlerinin terbiyesine vermiş, şeriatın sınırlarını korumak [...]

Sofyalı Bâlî Efendi2021-04-30T08:40:36+03:00

MOLLA LÜTFULLAH (MOLLA LÜTFİ) (899/1494)

2021-02-17T19:37:12+03:00

“Molla Lütfi” diye meşhur olan Lütfullah Efendi, Tokatlı’dır. Med­rese ilimlerini Sinâneddin Yusuf Efendi’den (Sinan Paşa) (ö. 891/1486) ikmal etti. Ali Kuşçu(ö. 879/1474) İstanbul’a geldi­ğinde hocasının isteği üzerine onun yanına giderek riyâziyatla ilgili dersler aldı ve bunları Sinan Paşa’ya öğretti. Kütüphânesinin tanzimi için bir kütüphâneci arayan Fatih Sultan Mehmed tarafındane, Sinan Paşa’nın tavsiyesi üzerine, “hâfız-ı kütüb”lüğe getirildi. Bu durum da çeşitli ilim­lere olan bilgisinin artmasına vesile oldu.[1] Fatih Sultan Mehmed, Molla Lütfi’nin hizmetlerinden memnun oldu. Aralarında, latife yapacak kadar sıcak bir dostluk gelişti ise de[2] ne yazık ki bu dostluk fazla sürmedi. Hocası Sinan Paşa’nın, Sultan tarafından sürgüne gönderilmesi üzerine vefâkârlık göstererek [...]

MOLLA LÜTFULLAH (MOLLA LÜTFİ) (899/1494)2021-02-17T19:37:12+03:00